Başlığı görünce muhtemelen, “Nedir Bilgeskop?” diye sormuş olabilirsiniz. Hemen ‘Bilgeskop’la tanıştıralım sizi: Bilgeskop, zihninizin içinde gezinen görüntülerin canlandığı soyut görsel ekrandaki hayali bir görüntü.
Hani bir arkadaşınız aklınıza düşer de resmi canlanır gözünüzün önünde… Ya da bir tatil düşündüğünüz an, tatil beldesini görüverirsiniz hayal dünyanızda. İşte o resmin, filmlerin aktığı monitöre biz zihin ekranı diyoruz. Bir tür “Kişisel Televizyon”…
Bu zihin ekranını içinizdeki bilgeye devrettiğinizde, bilgece kullanım söz konusu olduğunda; “Bilgeskop” dediğimiz hayali kahraman etkin hale gelir.
‘Bilgeskop’, tarafsız olarak insanlara, olaylara bakabilme gücü gelişmiş yüksek bir bilinçtir. Yargılamayan, eleştirmeyen, kıyaslamayan, nötr’de kalıp olanı olduğu gibi gören ve gösteren; sadece soru soran bilge tarafımız.
Kendi Bilgeskop’umuzla tanışalım şimdi… Gözlerinizi kapatın ve “Güven içimde nerede yaşıyor?” diye sorun. Elinizi oraya götürün ve üzerine koyun. (Bu sizin rahatlamanızı sağlayacaktır.) Güvenin bir rengi olsaydı, nasıl olurdu? Şimdi gözünüzün ününe bir renk canlanacak (bu rengin sadece sizin için bir anlamı var. Ve kişiye özgü)
Kendinize, “Şimdi kendimi güvenli bir yerde hissediyor olsaydım, gözümün önünde canlanan güvenli yer neresi olurdu?..” diye sorun. Şimdi kendinizi güvende hissettiğiniz bir yerde olun. Güven ve iyi hissetmek dediğinizde gözünüzün önünde canlanan nasıl bir yer? Kendinizi güvenli yerinizde hayal edince, canlanan görüntüler oldu değil mi? Bırakın kendinizi, orada gezinin bir süre… Renklere, şekillere yoğunlaşın… Sesler varsa, sesleri duyun… İyi hissetmek nasıl bir şey, iyi hisleri deneyimleyin…
Şimdi kendinize, “Bilge tarafım içimde nerede yaşıyor diye sorun. Elinizi oraya götürün ve üzerine koyun. (Bu bilge tarafınızı etkin hale getirmenize yardımcı olacaktır) Bilge tarafımın bir hissi olsaydı, nasıl bir hissi olurdu, diye sorun… O hissi hissedin. Bilge tarafımın bir görüntüsü olsaydı, nasıl bir görüntüsü olurdu? Hayalimde canlanan nasıl bir imaj olurdu? diye sorun. Ve şimdi, kendinizi bilge olarak hayal edin. Bu herhangi bir şeye benzeyen simgesel, metaforik bir görüntü de olabilir. Yaratıcı tarafınızın yardımıyla oluşan bu hayali görüntü, ‘Bilgeskop’unuzun ta kendisi olabilir.
Bilgeskop’unuzu güvenli yerinizde karşılayın. Onunla güvenli yerinizde bir köşede buluşun… Ona “Merhaba” deyin. Sizi şu an onurlandırdığı için teşekkür edin. O da yanınıza otursun. Gözlerine bakın. Gözlerindeki güveni, iyilik hissini, bilgeliği fark edin. “Bilge tarafım ile dost olmak; değerli, güvenli, dengeli, sağduyulu, yapıcı desteğini almaya niyet ediyorum ve kendimi buna açıyorum, diyerek başlayabilirsiniz onunla konuşmaya.
“Zihin ekranımda her sabah güne başlarken Bilgeskop’umu canlı tutmak, bana objektif, güçlü sorular soran, yapıcı çözümler sunan yardımını almaktan mutluluk duyacağım. Varlığınla varlığımı onurlandırdığın için teşekkür ederim.” diyebilirsiniz. Bilge tarafınız, onu davet ettiğiniz ve desteğinizi hissettiğiniz her zaman yardıma hazırdır. (Bilge tarafınızı şu an canlandırmakta zorlandıysanız, ısrarcı olmayın, uykuya dalmak üzereyken hayal edin… Ya da, güne başlamadan önce yatağınızda gözlerinizi henüz tam olarak açmamışken… Uykuyla uyanıklık arasında beynimiz “Alfa” diye adlandırdığımız bir enerji düzlemindedir. Bu sırada hayali görüntüler daha rahat oluşur. )
Düşünsenize, güne yeni başlıyorsunuz. Ve güne uyanır uyanmaz zihninizin dedikodu yapan sesi ile değil, içinizdeki Bilge’nin sesi ve görüntüsüyle uyanıyorsunuz. Zihin ekranınızda Bilgeskop canlanıyor. “Günaydıın” diyor size… Siz de ona “Günaydın” diyorsunuz. Ve size şunu hatırlatıyor: “Bugün varlığına teşekkür ettin mi?Bugün hayata teşekkür ettin mi? Bugün varoluşa şükrettin mi?”
Bu teşekkürü nasıl yapacağınız, kelimeleriniz, kuracağınız cümleler ve kalbinizden geçecek şükran hisleri tamamen size bağlı. Bu konuda özgürce dilediğinizi ifade edebilirsiniz. Bilgeskop, bir tür hatırlatıcı… Her sabah size soru soruyor ve hatırlatıyor. Örneğin şöyle hatırlatmalar: “Bugün gününü iyi hissederek, en güzel şekilde nasıl yaşayabilirsin?” Siz düşünür ve cevaplarsınız kısaca… “Bugünü iyi, anlamlı, faydalı, verimli geçirmek için neler yapabilirsin?” Siz, düşünür ve cevaplarsınız kısaca… “Bugün, kalbini dinleyecek olsaydın, o sana ne söylerdi ve sen ne yapmayı seçerdin?..” Siz, düşünür ve cevaplarsınız kısaca… Aslında verdiğiniz tüm cevaplar, niyetlerinizdir. Ve evrensel sistemin işleyişinde kendi dünyanızı her gün niyetlerinize göre yeniden oluşturursunuz.
Her gün, yepyeni bir fırsattır bu yüzden de. Size, kalbinizin yolunu hatırlatan bir fırsat. Ve Bilgeskop’unuz, size zaman zaman sormaya devam eder. O günü en verimli şekilde geçirmeniz için sorular yaşam yolunuzu aydınlatacak bir ışık tutar.“Bugün odaklanman gereken nedir? Kendine, odaklanacağın üç şey belirleyecek olsan bu üç şey ne olurdu?..”Bu soruya vereceğin cevap, günü nasıl yaşamak istediğine karar vermeni sağlayacak. Bir çeşit, günün öncelikli-önemli değerlerini ortaya koymak. Sağlıklı yaşamaya odaklanmak… Aile ve çocuklarımla harika vakit geçirmeye odaklanmak… Neşeli geçecek saatlere, eğlenceye odaklanmak. Diğer insanlara fayda sağlayacak verimli çalışmalara odaklanmak vb… İnsan, odağının ne olduğunu bilmediğinde yoldan çıkar. Kendine sık sık amaç ve hedeflerinin ne olduğunu hatırlattığında verimli, faydalı, dengeli bir hayat yaşar. Fakat, gün içinde kendini hayata, olaylara öyle kaptırır ki, gerçek amaçlarını unutarak yoldan çıkabilir. Hani, markete gidersin de asıl alman gerekeni unutursun da, almaman gerekenleri alıp eve gelirsin ya, işte öyle bir şey. Bırakın, sizin amaç ve hedeflerinizi hatırlatmayı Bilgeskop’unuz yapsın. Ve Bilgeskop’unuz size gün içinde sık sık hatırlatsın: “Bugün odaklanman gereken nedir? Kendine, odaklanacağın üç şey belirleyecek olsan bu üç şey ne olurdu?..” Bilgeskop ile yaşamak hem kişisel kalitemizi, hem yaşam kalitemizi arttıran harika bir yaşam biçimidir. Zihninizin sesleri sizi yorabilir, ancak Bilgeskop yaşam enerjinizi arttır. Bilgeskop’unuzla dost olun.