İki ay gibi kısa bir sürede 21 kilo verdiniz ve inanılmaz bir değişim geçirdiniz. ‘Sol Yanım’daki rolünüzün, kilo verme kararı alma sürecinizdeki etkisi ne oldu?
Hem daha sağlıklı bir yaşam, hem de daha fit bir görünüme sahip olmak adına kilo vermeyi aklıma koymuştum. Bir karar verdiğimde onu tüm ciddiyetimle uygulayan bir insanımdır zaten. ‘Sol Yanım’ dizisinde oynayacağım netleşince, bu mutlu tesadüfün de doğal olarak tetikleyici bir etkisi oldu ve hedeflediğim şeyleri hızla hayata geçirdim. Belirlediğim bir amacım olduğundan dolayı, bunun kreması da dizi oldu. Yani tadını ikiye katladı.
Nazlım karakteri ortalığı karıştıran bir karakter. Hayranlarından nasıl tepkiler alıyorsunuz?
Karakteri sevip sahiplenen de var, kızdığı için sosyal medyadan bana sitem edenler de… Dikkat çektiği kesin Nazlım’ın. Aslında insanların bana rolümden dolayı öfkeleniyor olmaları, senaryoda bana verilen karakteri iyi yansıttığım anlamına gelir. Bu yüzden saygı çerçevesindeki her tür tepki başımın tacıdır. Kızanlara ‘O Feyza değil Nazlım’, sevenlere ise ben hem Nazlım’ım, hem de Feyza’ diyebilirim.
Anneniz Melis Civelek’in dizinin senaristi olmasının sizin için avantaj veya dezavantajları var mı?
Annem ve ben aynı sektörün farklı dallarında çalışan iki profesyoneliz. Annemle her zaman gurur duyuyorum ve onun işine olan bağlılığını, saatlerce odasına kapanıp tutkuyla her hafta bir kitap yazar gibi senaryodaki karakterleri sayfa sayfa işlemesini ve bunu severek yapmasını her zaman örnek alıyorum. Biz iş ve özeli ayrı tutmaya özen gösteriyoruz. Onun tavsiyeleri ve bakış açısı her zaman benim için değerlidir. O yüzden bir dezavantaj yaşamıyorum.
Kiloluyken oyunculukta zorluklar yaşadınız mı? Çok isteyip de kilolu olduğunuz için size verilmeyen bir rol oldu mu?
Zorluk diyemem ama bir defasında kilolu bir kız rolü teklif edilmişti. Üzülmedim fakat beni kategorize ettiklerini fark ettim. Kendi kendime bu önyargıyı yıkmak ve oynayacağım karakterleri çeşitlendirmek istediğime karar verdim. Şimdi düşünüyorum da bu küçük olay bile kilo verme konusunda benim için bir başlangıç ateşi yaktı ve şu an izleyicilerden aldığım yorumlar ne kadar güzel bir şey yaptığımı gösteriyor.
Sizin gibi kilo vermek isteyenlere neler tavsiye edersiniz?
Öncelikle beslenme tarzına dikkat etmek gerekiyor tabii ki, sağlıklı gıdaları ve spor yapmayı bir yaşam tarzı haline getirmenin hem bedene hem de ruha çok faydası oluyor. Her şeyin tamamen beyinde bittiğini söyleyebilirim. İşin olmazsa olmazı bu, kilo vermeye odaklanıp bu kararın arkasında durmak, beynin de buna hazır olması lazım. Sonrasında zaten başarıya ulaştıkça ve hafifledikçe insan daha fazla motivasyon kazanıp mutlu oluyor.
Adını Feriha Koydum’da can verdiğiniz ‘Lara’ karakteri de fenomen olmuştu. Hala yorumlar alıyor musunuz onunla ilgili?
Evet, Adını Feriha Koydum benim ilk dizi tecrübemdi. Lara gibi fenomen bir karakteri oynamak ve insanların onu bu kadar sahiplenmesi, bu mesleği yapmam konusunda bana büyük bir şevk kattı. O dönem diziyi izleyenler, hala bana sevgi dolu mesajlar atıyorlar ‘White Chocolate Mocha’ sahnesiyle ilgili espriler yapıyorlar. Hep birlikte gülüyoruz. O yüzden Lara benim için çok özeldir.
Modayla ilgili misiniz? Dünyaca ünlü markaları takip eder misiniz? En çok ne tarz giyinmeyi seversiniz?
Hangi kadın modayı sevmez ki… Sevdiğim markaların yeni koleksiyonlarını takip etmekten çok keyif alırım. Burberry, Moschino, Moncler özellikle beğendiklerim arasında. İçinde kendine özgü bir iddia barındıran kıyafetleri giymeyi tercih ediyorum, bu bir renklilik olabilir, ya da verilen bir mesaj mesela. Bunun yanı sıra tam bir aksesuar tutkunuyum. Değişik gözlükler, şapkalar kullanmaya bayılıyorum.
Sosyal medyayı ne sıklıkta kullanıyorsunuz? Hayranlarınızla oradan etkileşimde olmak hoşunuza gidiyor mu? YouTube programı hazırlığında olduğunu biliyoruz, nasıl bir içerik sunacaksınız?
Sosyal medya artık hepimizin hayatının vazgeçilmez bir parçası. İzleyicilerimizle direkt etkileşim fırsatı sunduğu için sosyal medyayı çok seviyorum ve devamlı kullanıyorum. Herhangi bir süzgeçten geçmeden, insanların doğal düşüncelerini söylemeleri beni mesleki anlamda besliyor. Youtube programımızı da çok yakında yayına alacağız. Sürpriz bir arkadaşımla birlikte eğlenceli klip ve söyleşilerle ilgi çekici bir platform yaratmayı planlıyoruz.
Yeni yılda aşk dilediniz. Özel hayatınız hakkında pek paylaşım yapmıyorsunuz. Hayatınızda biri var mı?
Yılbaşındaki dileğim henüz gerçekleşmedi. Gerçekleştiği zaman bunu herkes öğrenir. Sevgimi saklamayı değil yaşamayı tercih edenlerdenim.
İzmir’e sıklıkla geliyor musunuz? Şehrimizde nerelerde vakit geçirmeyi seversiniz?
Babam İzmirli olduğu için ben de yarı İzmirli sayılırım.. Babaannem ve dedem de İzmir’de yaşıyorlar. Çok sık gidip geliyorum o sebepten, birçok arkadaşım da orada yaşıyor zaten. İzmir’in ülkemizin en modern şehirlerinden biri olduğunu düşünüyorum. Atmosferi, insanları her daim kendini huzurlu hissettiriyor. Alsancak, Mavişehir, Karşıyaka favorilerim. Karaburun’da da bir evimiz var. Sakinliği beni her zaman cezbediyor, ruhuma iyi geliyor.