Önce-likleriniz nedir?
Para, kariyer, koltuk, şöhret, güç, tanınmışlık, zevk, eğlence? Bir zamanlar tapılan heykeller, totemler, putlar, yerini, yeni çağda modern zaman eğlencelerine bırakmış durumda. Özgüven gibi iç dünyanızdan bir güce değil, dışarıda var olan bir güce aşırı düşkünlük… Kendini onunla tanımlama hali… Onlarsız yapamama hali… Durdurulamaz biçimde onunla olma arzusu… Onsuz yapamama tutkusu… Hırs, ihtiras ve öfkelerinizin kaynağı olmaya devam edecektir. Yeryüzü konuğu olmak, kendi put’larını bulmak ve onlarla yüzleşmek anlamına gelir.
Yaşamdaki hangi rolü fazlasıyla önemsiyorsan, senin “put”un o’dur.
İmajın, seni sen yapan insanlık değerini aşmışsa, kendini put’laştırmışsın demektir.
İhtiyacın olduğu paradan daha fazlasını elinde bulunduruyor, biriktiriyorsan, parayı putlaştırdığını…
Gereksinim duyduğun eşyadan, evden, arabadan daha fazlasının sahibi olma hevesindeysen, nesneleri putlaştırdığını…
Farklı insanlarla cinsel ilişki arzusundaysan, şehveti putlaştırdığını…
Cinsel kimliğine fazlasıyla sahip çıkıp, ondan yarar sağlayarak, cinselliğini kullanma odağında yaşıyorsan, cinsiyetini putlaştırdığını…
Yediğin, içtiğin, kullandığın maddeler seni ele geçirip zihnini yönetmeye başladıysa; kullandığın maddeleri putlaştırdığını…
İş adamı olarak, para, rekabet, hırs dişlisine takılmışsan, iş dünyasını putlaştırdığını…
Titr, unvan, makam, koltuk, marka adını verdiklerinle “kim”olduğunu ispat etmek istiyorsan, kimliklerini putlaştırdığını…
Anne olarak çocuklarını kontrol etme dürtüsüyle yatıp kalkıyorsan, çocuklarını putlaştırdığını…
Kendi kavmini, milletini, cemaatini, partini, takımını, aileni, çocuğunu, sosyal grubunu koruyarak, imtiyaz sahibi kılarak, eşit olmayan bir tutumla davranıyorsan, korkularını putlaştırdığını…
Senden önceki nesillerin geleneklerini sorgulamaksızın itiat içinde uyguluyorsan, inançlarını putlaştırdığını…
Kendi doğru bildiklerinin sorgulanmasına izin vermiyorsan, zihnini putlaştırdığını…
Bütün bunları bilip, bilmiyormuş gibi davranıyorsan, kendi şeytanını putlaştırdığını… Anlayabiliyor musun?
Bütün bunları anlayabilmek için; sende akıl ve vicdan vardır. Ancak, vicdanı çalıştırabilmek için, önce aklını kullanabilmen gerekir. Özgür irade yasası gereği, şu an her şeyi yapmakta serbestsin. O gün gelince, vicdanınla gerçek anlamda başbaşa kaldığında… Her şey sustuğunda, vicdan konuştuğunda… Bugünkü gibi kendi doğrularını haykırabilecek misin?
