Antrenörlük hayatım boyunca birçok sıkıntıyla ve sorunla karşı karşıya kaldım. Hep yapıcı ve olumlu olmaya ve sadece problemi nasıl olur da çözerim diye odaklanmaya çalıştım ve genelde de problemi çözerek yoluma devam ettim.
Yaşadığım en büyük sıkıntılardan birisi ise ebeveynlerin çocuklarının kapasitesini ve yeteneğini objektif olarak değerlendirememelerinde yaşadım.
Zaten çocuğu tenis oynayan birçok veliden şu klasik cümleyi duymuşumdur “benim için sonuç önemli değil, sağlıklı bir şekilde spor yapsın yeter” harika, tam da olması gerektiği gibi bir düşünce aslında ama turnuva zamanı geldiğinde genellemeden söylüyorum birçok veliyi tanımakta güçlük çektim.
O akil konuşmaları yapan, şampiyonluğa önem vermeyen, sadece çocuğunun spor yapmasından memnun olan velinin, birden kendi kişisel hırslarının kurbanı olan ve kendini kontrol etmekte zorlanan bir insana dönüşmesini anlamakta gerçekten bir hayli zorlandığımı söyleyebilirim.
Böyle bir durumda kortta mücadele eden bir sporcunun olumsuz etkilenmemesi mümkün değil. Sonuçta, sporcu da elinden gelenin en iyisini yapmak için korta çıkıyor ve tüm yeteneklerini, özelliklerini kapasitesinin yettiği kadar göstermeye çalışıyor.
Çocuğunuzun yeteneklerini, kapasitesini ve özelliklerini objektif olarak görmeniz ve gösterdiği performansı ona göre değerlendirmenizde bence çok büyük bir fayda var.
Burada önemli olan, çocuğun yeteneklerini, kapasitesini ve özelliklerini arttırmak için bir çaba içerisinde mi? gösterdiği performans gerçekten elinden gelenin en iyisi mi? kendini geliştirmek için yeterince çaba sarf ediyor mu? diye bakmaktır. Zaten bunları yapıyorsa çocuğunuz ne olursa olsun bana göre kazanmış demektir. Çünkü yapabileceğinizin en iyisini yapıyorsanız, geriye yapacak başka bir şey yoktur.
Çocuklarınızı her zaman sıkı, disiplinli çalışmaları ve performanslarını çok çalışarak arttırmaları için teşvik edin ve onları daima destekleyin. Emin olun sonuçlarını kısa zamanda alacaksınız.
Çünkü, yapabileceğinizin en iyisini yapmaya çalışmak, yapılacak en iyi şeydir.