Teknolojinin doğasının çalışma programı:
Fayda sağlamak, hizmet vermek, hayatı kolaylaştırmak ve güzelleştirmek
İnsan doğasının çalışma programı:
Fayda sağlamak, hizmet vermek, hayatı kolaylaştırmak ve güzelleştirmek, yaratıcılık
Teknoloji; insanın içsel gücünün, bilgi, bilinç ve yetenekle birleşimiyle bilimin çatısı altında bütüne hizmet etme sanatıdır. Amacı çok açıktır. İnsanın hayatını kolaylaştırmak, iyileştirmek noktasında üstün bir değer yaratmak.
Teknolojinin geçmişten bugüne evrimine baktığımızda görecek olduğumuz, ihtiyaca çözüm bulmasıdır. Elzem ihtiyaçlar elzem çözümler oluşturmuştur. İnsan, önce ihtiyacını farkeder, sonra merak ve araştırma güdüsünü tetikler. Seçici algı mekanizması zaten onunla birliktedir. Duyuları keskin biçimde çalışmaktadır. Baktığını görmektedir. Burnu zaten koku almaya çoktan başlamıştır.
Kendi doğasındaki içsel güç, onu dışarıdaki doğa ile buluşturur: doğa ile yakın teması onun ilham kaynağı olacak, yeni keşiflere kapı aralayacaktır.
Şimşeklerden doğan elektrik…
Elektrikten doğan araçlar…
Yağmurdan doğan barajlar…
Suyun buharlaşması bilgisinden doğan buharlı sistemler…
Güneşin ısısından doğan ısınma sistemleri…
Rüzgardan doğan rüzgar enerjileri, değirmenler, pervaneler, klimalar…
Kuşların uçuşundan doğan uçaklar…
Ağaçlardan doğan sayfalar dolusu kitaplar…
Ses dalgalarından doğan radyolar… Telsizler… Telefonlar…
Gözünün önünde canlanan vizyonlardan doğan tele-vizyonlar…
İnsan, insan neslinin türemesi, çoğalmasıyla birlikte hayatını kolaylaştıracak, fayda sağlayacak ne varsa; varını yoğunu ortaya koymuştur. İlerisini merak ettikçe ilerlemektedir.Bu, insan potansiyelinin “başarı” programıdır. İnsan, insana hizmet için var gücüyle çalışmaya, üretmeye, emek-değer ortaya koymaya iç güdüsel olarak hazır doğar. Hizmet etmek, insan ruhunun en yüksek değerdir. Bu nedenle bütün işler, bütün meslekler; nihayetinde değer üretmeye, hizmet sunmaya yöneliktir.
Potansiyel dediğimiz, insanın insana, doğaya, bütüne katkısı için içindeki gücü, öz kaynağı (öz sermayeyi) ortaya koymasıdır. İnsanın içsel kaynakları bu nedenledir ki say say bitmez. Bu nedenle, para yaratıcılık getirmez; ancak yaratıcılık para getirir. Çünkü para madde dünyasının, yaratıcılık iç dünyanın (yaratıcı zeka/ Tanrısal bilinç) armağanıdır. Bunun idrakı içinde olanlar, yaratıcılığı egonun tutsağı yapmazlar. Bunun gerçek sahibinin ego değil, Tanrısal bilincin bir armağanı olduğunu bilerek davranırlar. Şımarmazlar, sadece teşekkür ederler.