Değerli okuyucularımız, havaların ısınması ile birlikte günlük hayatta karşılaşabileceğimiz bazı yaralanmalar daha sık görülüyor. Bunun yanında, her mevsim ama hayatımızda belki nadir karşılaşabileceğimiz başka bir yaralanma türü ise; insan ısırıkları. Bunun yanında kedi köpek ısırıkları, arı, yılan ve akrep sokması da günlük hayatımızda sık karşılaşabileceğimiz konular. Yazımızda bu tür yaralanmalarda nasıl ilkyardım uygulayalım, ne yapalım, ne yapmayalım konularını işleyeceğiz.
İlk duyduğumda şaşırmıştım. İnanamamıştım, çünkü habere göre kişi bir insan tarafından ısırılmıştı. Ama bizim acil tıp ders kitaplarında bu konunun işlendiğini görünce ve bir olay yaşayınca konuyu daha iyi anladım. Bir gün, eşim, ben kızımız İpek’le (o zaman 6 yaşında idi) İzmir’de bir alışveriş merkezinde el ele dolaşırken, karşımızdan aynı yaşlarda, çok cici bir kız çocuğu gülerek kızımıza yaklaştı, sarılıp öpecek zannettim, ama kaşla göz arasında kızımızın yanağını çok ani bir hareketle ısırdı. Neden mi? Nedeni yok veya ben bilmiyorum…
Yapacak bir şey yok. Her zaman dediğimiz gibi hazırlıklı, eğitimli olmamız gerekiyor.
Başımıza gelebilecek ısırık ve sokma türleri olarak ana başlıklarımız:
1. İnsan, hayvan (kedi, köpek), böcek, yılan ısırıkları,
2. Arı, akrep, örümcek sokmaları,
3. Denizde deniz anasının vücudumuza teması
Nasıl İlkyardım Uygulayalım:
• İnsan ısırıkları:
İnsanlar normalde birbirini ısırmaz. Isıran kişi çok sinirli ve/veya psikiyatrik davranış bozuklukları olan kişi olabilir, kavga sırasında taraflardan biri diğerine yumruk atınca, parmakları yumruğa maruz kalanın dişleri arasında yaralanabilir.
İşte bu da ısırıklar arasına girer.
Başka şekilde ise, cinsel ilişki sırasında, kişinin şehvi duygularla partenerinin bir bölgesini ısırması ile oluşur.
İnsan ısırıkları, ağzımızda uykuda olan çok tehlikeli iltahap (enfeksyon) yaratabilen mikroplar nedeni ile çok tehlikelidir.
• Kedi, köpek ısırıkları:
Günümüzde daha çok sayıda insan evinde kedi/köpek vs beslemekte ve bu hayvan dostlarımızı sokakta gezdirmektedirler. Tahrik edilmedikçe, kuduz olmadıkça, kendisine vurulmadıkça bu hayvan dostlarımız bizi tırmalamaz veya ısırmaz. Yani, genelikle kendilerini koruma iç güdüsü ile tırmalama ve ısırma gibi davranışta bulunurlar. Bu tür tırmalama ve ısırıklarda o bölgenin iltahaplanması (mikrop kapması) yara izi kalması, tetanoz olma ve kuduz hastalığına yakalanma riskleri vardır. Bu ısırıklar arasında en tehlikeli, mikrop bulaşma riski en yüksek olan ısırık tahmin edilenin tersine insan ısırıklarıdır. Bunu kedi ve köpek ısırıkları takip eder.
• İnsan, hayvan (kedi, köpek) ısırıklarında ilkyardım:
Bu ısırıklarda yapılacak en güzel ilkyardım uygulaması ısırık bölgesinin bol sabunlu su ile yıkanmasıdır. Isırılan yer üzerine evimizde bulunabilecek; mersol (amerikan tendürdiyotu), tentürdiyot, betadine, alkol, kolonya gibi mikrop öldürücü sıvılar asla sürülmez. Sadece sabunla yıkanır.
•Böcek, tırtıl, yılan ısırıkları, arı, akrep, örümcek sokmaları:
Bu yaralanmalarda da ilkyardım anlamında tedavi aynı yukarıda ki gibidir. Bu tür olgularda kişi aniden yanma ve kaşıntı duygusu ile birlikte ısırıldığını fark eder ama genellikle neyin ısırdığını anlayamaz. Böcek mi, sinek mi, tırtıl mı, akrep mi vs. O anda o hayvanı görmeyebilir. Isırılan yer hemen kızarır, şişer ve kaşınmaya başlar. Eğer ısıran hayvan bulunabilir ve doktora getirilebilirse faydalı olur. Çünkü örümcek ısırıklarının bazılarında ciltte aylarca iyileşmeyen geniş yaralar açılabilemektedir. Ama işte tam bu aşamada ve de özelikle yılan ısırıklarında kişiler büyük hata yapmaktadırlar. Belki kendilerine verilen yanlış bilgi veya mesajlar veya ego yarışı nedeni ile kişi kendisini ısıran yılanı ısrarla bulmaya/yakalamaya ve de öldürmeye çalışır. İşte o anda yılan daha tehlikeli hale gelir ve kişiyi tekrar hatta defalarca daha sokabilir. Bu yüzden eğer yılan soktuysa onu bulmak/yakalamak için inat etmeyelim.
Bu tür hayvanlarla olan sokma ve ısırma hadiselerinde yine yapacağımız ilkyardım, ısırık bölgesini sabunlu su ile 2-3 dakika yıkamaktan ibarettir. Daha sonra olay bölgesine hiçbir ilaç/merhem/ krem sürmeden en yakın sağlık kuruluşuna müracaat etmeliyiz.
Yine arı sokmalarında istisna olarak eğer arının iğnesi cilt içinde görünüyor ise, cımbız vs ile çıkartmak faydalı olabilir yoksa o iğne ciltte yabancı cisim reaksiyonu yaratarak iltahaplanmaya neden olabilecektir.
Özelikle akrep sokması ve yılan ısırmasından sonra o bölge kızaracak, şişecek ve belki çok şiddetli ağrı olacaktır. Bu şikayetleri azaltmak için olay yerine lokal (mevzii) buz uygulanabilir ama buz cilde direkt konmaz. Mutlaka bez veya havluya sarılarak cilde temas ettirilmelidir, yoksa soğuk yaralanmalarına neden olabilir. Kullanılacak ağrı kesiciyi ise mutlaka gideceğimiz doktorun vermesi daha uygun olacaktır.
•Deniz anasının vücudumuza teması
Yazın denizde olabilen ama tedavisi hem biz profesyoneller hem de halkımız tarafından pek bilinmeyen yaralanma türüdür. Deniz anasının kollarının cildimize değdiği yerde kızarıklık, şişme, su kabarcıkları ve bunun yanında çok şiddetli yanma duygusu ortaya çıkabilir. İşin kötü tarafı bu olay yüzmekte olan kişinin paniğe kapılarak boğulmasına neden olabilir ki literatürde böyle vakalar vardır. Bu tür yaralanmalarda ilkyardım uygulaması olarak 2 yöntem uygulanabilir.
1. Temas noktasına 10 dk lık sürelerle sıcak uygulaması. Mesela kolumuza deniz anası çarptı ise o kolumuzu yakmayacak sıcaklıkta (önerilen 300C -500C sıcaklık) su içine sokarak 5-10 dakika beklemektir. Su soğuduktan sonra kolumuz çıkartılır ve saat başı birkaç defa olmak üzere olay tekrarlanabilir, ta ki doktorumuz bizi görüp tedavimizi düzenleyinceye kadar. Eğer o ortamda sıcak su yoksa veya hemen bulma şansımız yoksa kolumuz sıcak kuma batırılabilir ve ayni etki sağlanabilir.
Burada sıcağın tedavi edici etkisi şöyle gerçekleşmektedir. Sıcak, deniz anasının cildimize bıraktığı zehiri yok eder. Böylece ciltte ki yanma duyusu azalır ve kaybolur.
2. İlkyardım amaçlı ikinci tedavi ise bölgeye “sirke” sürmektir. Sirke de aynı sıcak gibi etki ederek rahatlama sağlamaktadır.
Isırık ve sokma vakalarında yapılan hatalar:
• Filmlerde gördüğümüz gibi ısırılan yeri ısırmak ve sözde emerek oradaki zehiri uzaklaştırmak (sadece oradaki yarayı büyütürüz, kişiye acı veririz ve bölgenin mikrop kapmasına neden oluruz),
• Kızgın demir vs ile o bölgeyi dağlamak. Bu da bilimsel desteği olmayan, tamamen yanlış uygulamadır, asla yapılmamalıdır. Orada iyileşmesi son derece güç olacak yanıklara ve hastamızın anlamsız yere acı çekmesine neden oluruz. Asla uygulanmamalıdır.
• Isırık bölgesine amonyak sürmek veya dökmek. Dünyada ilkyardım uygulamasında amonyağın kullanıldığı hiç bir bilgi ve çalışma yoktur. Yani ısırık/sokma bölgesine amonyak sürmenin/dökmenin pratik ve bilimsel hiçbir değeri yoktur. Hatta bu yazıyı okuyan her değerli okuyucumuzun ev ödevi olsun. Evi/iş yerimizdeki ilkyardım çantasında amonyak varsa gelin onu hemen lavobaya dökelim, kutusunu geri dönüşüm çöpüne atalım. Hatta bunun şöyle başka faydası da olabilir. Evde/işyerinde bulunan bir kişi ki genellikle çocuklar ve yaşlılar bunu yanlışlıkla içip zehirlenebilirler, bunu da engellemiş oluruz.
Özet:
1) En önemli kuralımızı tekrarlamak isterim. İlkyardım uygulaması tıbbi tedavi değildir. Sadece kişinin daha çok yaralanmasını, acı çekmesini engeller. Profesyoneller (doktor, hemşire paramedik, sağlık memuru, acil tıp teknikeri/teknisyeni vs) olay yerine gelinceye veya kazazede (mağdur-yaralı) bir sağlık kuruluşuna gidinceye kadar uygulanan tedavidir. İlkyardım uygulmasından sonra kişinin tedavisi mutlaka bir sağlık kuruluşunda tamamlanmalıdır.
Mesela kişiyi deniz anası çarptı, oraya sıcak uyguladık. Evet, ama ana tedavi değil. Biz sadece ilkyardim uyguladık. Kişi kesin tedavisi icin mutlaka en yakın sağlık kuruluşuna gitmeli, orada doktor tarafından muayene edilerek esas tedavisini planlanmalıdır. Yani ilkyardım uygulaması ile birlikte hastamız en yakın sağlık kuruluşuna gotürülmeli eğer mümkün değilse 112 no’lu telefon aranarak ambulans çağrılmalıdır.
2) Isırık/sokma gibi yaralanmalar özellikle el veya ayağımızda (parmak vs) ise orada var olan yüzük, hal-hal veya herhangi bir takı süratle çıkartılmalı, çıkartılamıyor ise yan keski ile kesilerek uzaklaştırılmalıdır. Çünkü uzvumuz şişerse bunların çıkması daha da zorlaşacaktır.
3) Isırık/sokma bölgesi her ne nedenle olursa olsun sabunlu suyla yıkanmalı üstüne krem/merhem/sıvı hiçbir şey sürülmemelidir,
4) İlkyardımda ve bu tür yaralanmalarda amonyak kullanımının yeri yoktur, asla sürülmemelidir.
5) Son cümle olarak: Her zaman söylediğimiz gibi en ucuz ve etkin tedavi korunmadır. Kedi/köpek ısırıklarından hayvancıkları kızdırmamakla korunabiliriz, yılan ısırıklarında ise yılanı öldürmeye veya yakalamaya calismamalıyız.
İnşallah, bu her geçen gün duyduğumuz kaza/yaralanma/ölüm habeleri arasında daha da zorlaşan hayatımızda ilkyardıma hiç ihtiyaç duymadan, sağlıklı, gönlümüze göre güzel günlerde görüşelim. Eğer yaralanma/kaza gibi durum olurda ambulans çağırmamız gerekirse bunun için Türkiye’nin her yerinden aranması gereken tek telefon numarasanın ‘112’ ve bu numarayı aramanın ücretsiz olduğunu unutmayalım.
En derin sevgi ve saygılarıma.
Kaynaklar:
- Herkes için resimli ilkyardım kitabı. Yazar: Uzm. Dr. Ülkümen RODOPLU. Yakın Kitapevi, İzmir.
- http://www.ulkumenrodoplu.com/pageGroup.asp?groupID=1,
- İlkyardım temel yaşam desteği el kitabı. Yazarlar: Dr. Ülkümen RODOPLU, Dr. Gürkan ERSOY, Semra ÇELİKLİ,
- The American Red Cross. First aid and Safety Handbook. Yazarlar: The American Red Cross ve Kathleen A, HANDY, MD. Publication of American College of Emergency Physicians.
- First aid: 2010 American Heart Association and American Red Cross International Consensus on First Aid Science With Treatment Recommendations. Markenson D, Ferguson JD, Chameides L, et al. Circulation. 2010 Oct 19;122(16 Suppl 2):S582-605.