İZMİR’DE EĞLENCE SEKTÖRÜ VE BİROL SOYLU

0
5

İzmirlilerin Belediye seçimlerinden önce “Zaman Şimdi Birolma Zamanıdır” sloganıyla tanıdığı Birol Soylu ile İzmir’de eğlence sektörü üzerine çok keyifli bir söyleşi yaptık.

Öncelikle Birol Soylu’yu tanıyalım. Birol Soylu kimdir, nerede dünyaya geldi, hangi okulu bitirdi, şu an yaptığınız işle ilgili bize bilgi verebilir misiniz?
Ben 1963 yılı 3 Nisan günü Sasalı’da dünyaya geldim. Ben bebekken ailem Ankara’ya geçtiği için çocukluk ve gençlik yıllarım Ankara’da geçti. Ankara’da Mamak Lisesi’ni bitirdim. Siyaset mücadele yıllarında siyasette yer aldım. 12 Eylül darbesiyle birlikte kaçak duruma düştüm.

Turizmci olmamda en büyük etken de o 12 Eylül darbesi olmuştur. Çok enteresandır; bugün bu meslekte buralara geldiysem bu darbenin çok büyük etkisi vardır. Netice itibariyle 7 yıl kaçak gezdim ama başkaları gibi dağa, yurt dışına kaçmadım, en fazla Antalya’ya kaçabildim 🙂

Antalya Kemer’de Olimpos Otel’de komi olarak bu mesleğe başladım. 7 yıl kaçaklık dönemin sonunda 5 yıldızlı otellerde restoran ve barlar müdürü makamına kadar gelmiştim. Tabii kısa bir cezaevi ve askerlik maceram sonrası yine turizmde devam ettim. Profesyonel Almanca rehberliğim de olmak üzere 35 yıldır turizm sektöründe hizmet veriyorum. Samsun’da, Kocaeli’de 2 tane 5 yıldızlı oteli temelinden açıp yıllarca hizmet verdim. Antalya’da uzun yıllar bu işi yaptım. 2004 yılında rahmetli Piriştina’nın son işe aldığı genel müdür ve profesyonel turizmci olarak Büyük şehir Belediyesi’nin yegane turizm firması olan Grand Plaza’nın Genel Müdürlüğüne geldim. İzmir’e tekrar dönüşüm böyle oldu ve 4 yıl burada görev yaptım.

Övünerek söylediğim en büyük konu da bir belediye şirketini kâr ettirebilen ve veda töreniyle giden tek genel müdürüm. Meslek hayatımda hep bir arayış içerisinde oldum hiçbir zaman kendimi yeterli görmedim. Çünkü turizm sektörü gerçekten hergün yenilenen, hergün gelişen bir sektör. Onun için durduğu yerde durması imkansız; dolayısıyla elimden geldiğince günü yakalamaya çalışıyorum ve bu işi severek yapıyorum. O kadar çok seviyorum ki dünyaya belki bin kere gelsem bininde de aynı işi yaparım.

İnsanlar sevmediği bir işte başarılı olamayacağı için de diyorum ki; başarı mutluluğu da,  kazancı da paralelinde getirecektir. Ben bütün arkadaşlarıma hep başarıyı hedef alın demişimdir. Çünkü hizmet sektörü başka sektörlere pek benzemez; insanı sevmesini bilmek lazım, mutlu etmesini bilmek lazım. Onun için başarı her şeyin temelidir. İzmir Valiliği Turizm İl Müdürlüğü 2014 yılı En Başarılı Turizm Yöneticisi Ödülüne layık görülmem de beni ayrıca onurlandırmış ve mutlu etmiştir.

mavisehir-dergisi-birol-soylu4

Nelerden hoşlanır, nelerden nefret edersiniz?
Ben hayattan tad alıyorum, yaşamayı çok seviyorum. Yani dünyaya bir daha gelmeyeceğimizi gayet iyi biliyorum.Yemekten içmekten keyif alırım. Alkol fazla kullanmıyorum, sigara hiç içmedim.Bana zarar verecek her şeyden uzak durmaya çok özen gösteriyorum. Ama en çok sevdiğim şey gezmek, yeni yerler görüp keşfetmek; onun için de herhalde bu meslek için yaradılmışım diyorum. Fırsat buldukça kitap okumayı, maça, sinemaya gitmeyi seviyorum ama vazgeçemediğim en büyük tutkum deniz… Denizi çok seviyorum. Bu sevgi bana gemi kaptanlığı bile aldırdı… Nefrete gelince; iki şeyden nefret ediyorum. İnsanları üzmekten ya da üzülmekten; onun için de nefret ettiğim şeylerden uzak kalıyorum.

İzmir için eğlence sektörünü değerlendirebilir misiniz? İzmir’de eğlence sektörü diğer illerimize göre ne durumda? Bir de İzmirlilerin vazgeçilmezi haline gelen Öküz’ümüz var. Öküz için neler söyleyeceksiniz? Düşüncelerinizi alabilir miyiz?
Şöyle söyliyeyim; İzmir, Türkiye’nin aydınlık, modern, çağdaş yüzü. İzmir insanı rahattır; gerçekten kaliteye, lezzete ve hizmete çok önem verir. Yani İzmirliyi bir kere kandırırsın, bir daha kandıramazsın. Onun için bu sektörde de devamlılık esastır. Eğlence sektörü de netice iitibariyle turizm sektörü bünyesinde olan bir sektördür. İzmir’de İzmirliler bir yere bir kere gider, damak tadından memnunsa bir daha gider, değilse bir daha asla gitmez. Eğlence mekanına gider; hizmetten , kaliteden memnunsa, eğlenebiliyorsa devamlı gider, eğer aradığını bulamadıysa bir daha gitmez. İzmir aslında hem çok kolay bir yer hem de çok zor bir yer bu anlamda.

Eğlence sektörü yol geçen hanı değildir. Onun için burada yerleşik hizmet vermek istiyorsanız doğru hizmet vermeniz gerekir. Buna rağmen İzmir’de; İstanbul’daki, Bodrum’daki veya Antalya’daki gibi bir eğlence hayatı olmayabilir… İzmir’in de kendine has; ilçelerini katarsak Çeşme, Alaçatı gibi, eğlence tarzı var.

İzmir kendi markalarını yaratabilmeli. Şimdi biliyorsunuz artık zamanımız marka zamanı. Giysilerde olduğu gibi insanlar eğlencelerde de marka mekanlara gitmek istiyor. Kafelerde, restoranlarda da marka yerlere gitmek istiyorlar. İşte biz de şunu başardık; bir İzmir firması olarak, gerek İzmir Arena ile gerek Öküz kafelerle İzmir’in eğlence sektörünün markası haline geldik.

Öküz kafeler artık Türkiye’ye francaise verecek duruma geldi…

Çok büyük talep var, biz şu anda vermiyoruz. Bir haber daha buradan vereyim. İstanbul’un en güzide yerlerinden bir tanesine de bir İzmir firması gidip bayrağını dikecek, İstanbul’un eğlence merkezine de bir İzmir markası olarak giriyoruz. Dolayısıyla hep İstanbul’dan buraya markaları getirmeye alışığız ya… Bu sefer bir İzmir markası İzmir’i İstanbul’da ve diğer şehirlerde temsil edecek. Onun için İzmir eğlenmesini, yemesini, içmesini, gezmesini bilen insanların şehridir. İşimiz bir anlamda da zordur bu nedenle…

Arena açıldığı günden beri İzmir için önemli bir boşluğu doldurdu diyebilir miyiz?
Tabii ki… Burası açılacağı zaman lk başta bize dudak büktüler. Çünkü biliyorsunuz burası mezberelik, tinerci yuvası, insan boyu otların yeşerdiği metruk bir alandı. Ama açıldıktan sonra gördük ki; gerçekten eğlence sektöründe bu anlamda İzmir’de çok büyük boşluk varmış. Zaten var olduğunu biz tespit ederek yola çıkmıştık. Tabii Arena’daki hizmetlerimiz sadece konserle sınırlı değil. 365 metre denize sıfır böyle bir mekan İzmir’de başka yerde yok. Denizle kucaklaşmış bir mekan. Burada düğün, nişan, mezuniyet baloları, lansman, firma toplantıları ve yemekleri olduğu gibi yılda en az 30 konser yapıyoruz. Burada İzmirlinin özlediği; yerli, yabancı sanatçıları İzmirlinin ayağına getiriyoruz ve bundan sonra da getirmeye devam edeceğiz. Onun için burada çok büyük bir boşluğu doldurduğumuzu düşünüyorum. Bu tür mekanların aslında şehrin markalaşmasına da çok büyük katkısının olduğuna inanıyorum. Biz burada bir konser olduğunda insanların başka şehirlerden gelip, valizleriyle önce konseri izleyip sonrasında otellerine gittiğini gördük. Az da olsa bu anlamda şehrimize turist çekme konusunda da bir katkımızın olduğunu düşünüyoruz. Onun için Arena gibi mekanların yaşatılması ve çoğaltılması lazım bu şehirde…

mavisehir-dergisi-birol-soylu2

Arena’da tanıtım kokteyli ve geceleri yapılmasının dışında nişan, düğün törenleri de yapılıyor. Evlilik kararı almış iki kişinin mutluluğuna tanıklık eden bir kurum olmak sizlere nasıl bir sorumluluk yüklüyor?
E tabii şimdi insanın doğasında var; mutluluklara tanık olmak insanları mutlu eder, mutsuzluğa tanık olmak da mutsuz eder. Bu anlamda biz keyifli bir sektördeyiz. Yalnız Arena değil tabii de meslek hayatımda binlerce genci evlendirmişimdir. Böyle hayırlı bir iş aslında. Arena’da da çok güzel, unutulmaz, rüya düğünler oldu. Olmaya da devam ediyor. İnsanların mutluluklarına tanık olmaktan da öte mutluluklarına ortak oluyoruz. Burada gelin damat geldiği zaman sadece piste götürüp, nikahını kıymak değil; öncesi, hazırlığı, sonrası onların her şeyine müdahil oluyoruz. Yani bizim buradaki kızlarımız her düğünde gelinlerin yengesi, ben de damatların sağdıçı gibi çalışıyoruz.

Bundan sonraki hedefleriniz neler?
Biz Arena Öküz Kafeler olarak iki dalda hizmet veriyoruz… Bu arada Öküz Kafelerin altıncısını açıyoruz. Öküz kafeler olarak hedeflerimiz, dışarıya açılmak ve bunu başlattık da zaten. Arena ile ilgili de; dünya starlarının İzmir’e getirilmesi planlarımız içinde. Bunun için de tabii İzmirlilerin talepleri bizim için çok önemli. Takdir edersiniz ki; arz talep meselesi; bugün sanatçıların inanılmaz maliyetleri var. İzmir’e hizmet edelim ama bunu yaparken de iflas etmeyelim; sırf sanatçı yararına bir kurum olmayalım değil mi? Bizim buradaki hedefimiz kaliteyi artırarak devam etmek ve dünya starlarını İzmirlilerle kucaklaştırmak.

Arena’da sahne alan sanatçıların sayısı bir hayli fazla. Sahne almasını özellikle istediğiniz sanatçı ya da sanatçılar var mı? Varsa kimler?
Yerli sanatçılarımızın aşağı yukarı tamamı burada defalarca sahne aldı. Ancak İzmirlilerin özellikle en çok sevdiği dört isim sayabilirim; herkesi seviyorlar ama İzmirliler Sıla’yı çok seviyorlar. İzmirli gençler özellikle gezi gençliği Duman’ı çok seviyor. Şebnem Ferah çok seviliyor, Serdar Ortaç çok büyük istek topluyor, tabii Volkan Konak gibi çok değerli sanatçılar da var. İsim isim saymayayım. Bizim burada düşüncemiz Rihanna’yı getirebilmek, Shakira’yı getirebilmek… Tabii tüm bunlar  sadece İzmir ayağıyla olacak işler değil. Mesela İstanbul’a Justin Bieber geldi; gençlerin çok sevdiği, tuttuğu sanatçılardan biri… Umarım ileride İzmir’in de kaldıracağı günler gelecektir ve İzmirlilerle kucaklaştıracağız. Arena’ya da şu ana kadar Zaz geldi Scorpions geldi, James Brands geldi.

Merak ettiğim bir konu var; Öküz Kafe ismi nasıl oluştu?
İsim koyma aşamasında önce Öküz ismi çok tartışıldı. Tepki verenler bile oldu ama sonra alıştı insanlar, sevdi, hatta o kadar fazla sevdiler ki; başka şehirlerde taklitlerimiz çoğalmaya başladı. Öküz’ün hem logosunun hem isminin patentini almış olmamıza rağmen sahte Öküz’lerle uğraşıyoruz. Bir çok ilde sahte Öküz’ler açıldı; onlarla davalığız, bu da Öküz’lerin ne kadar çok sevildiğinin bir göstergesi aslında… İşte öyle gelişti ve iyi de oldu; sonuçta bu bir markadır, insanlar neden yadırgasınlar ki? Bizim ilk mekanı açtığımız yer Alsancak Öküz; bir de anımız var bu konuyla ilgili; Alsancak Öküz’ü açtığımız zaman Mülkiyeliler Birliği’nin kiracısıyız orada… Tabii biraz resmi kurum olunca Öküz’e çok muhalefet ettiler, ikna etmemiz lazım, ben de biraz espri ile karışık “bizim Kurtuluş Savaşında Sinop’tan, Zonguldak’tan, Kastamonu’dan ninelerimizin taşıdığı kağnıları öküzler çekmedi mi? Bu öküzlerin bu memlekette hiç mi emeği yok” dediğimde böyle bir espri konusu olmuştu. İyi ki de Öküz koymuşuz adını…

Başınızdan geçen ilginç bir olayı paylaşır mısınız bizimle?
Sayısız ilginç olaylar yaşadık tabii. Birini anlatayım; bir ramazan günüydü Samsun’da Büyük Samsun Oteli’nin Genel Müdürüydüm o zaman; büyük Alman enerji devlerinden bir tanesinin CEOsu bizde konaklıyordu. Samsun’a enerji yatırımı yapmak üzere gelmiş. Ben odamdaydım; bir korku, bir panik, bir bağırtıyla geldi odama… Ramazan topu patlayınca korkmuş, başka bir şey zannetmiş, terör mü var, bir yerde bomba mı patladı diye korku dolu gözleriyle telaş içinde odama gelişini unutamam…

Sorularımın dışında sizin özellikle söylemek istediğiniz bir konu var mı?
Şunu söylemek istiyorum. Bu meslek çok keyifli bir meslek olmakla birlikte çok da meşakkatli; içimde ukte nedir? Ben bu sektöre girdim gireli hiçbir bayram annemin, babamın elini öpemedim çalışmaktan…Hiçbir yılbaşını eğlenerek geçirmedim çalışmaktan.

(çünkü siz eğlendiriyorsunuz) evet bizim işimiz eğlenmek değil, eğlendirmek; bir de bu işin böyle bir tarafı var. Bu işi yapan insanların yüreği insan sevgisiyle dolu olmalı, insanı sevmeyen insana hizmet edemez. Onun için bizim burada mayamız insan; çalıştığımız personel mutlu olacak, “insan”… Eğlenmeye gelen insanlar mutlu olacak, “insan”…tabii burası bir kurum; işverenler mutlu olacak, “insan”… Yani herkesin mutlu olması üzerine kurulu bir sistem… Birisi mutsuz olduğu zaman, inanın herkesi mutsuz ediyor. Ben yılbaşında herkes eğlenerek geçirirken; geri sayım başladığı zaman gidip ilk önce arka tarafta bulaşık yıkayan arkadaşların yeni yıllarını kutlardım. Personelin durumunu da anlamak, hissetmek lazım. Bu işi yapacaklara tavsiyem odur ki; bu işi sevmeyen, insanı sevmeyenler bu işten uzak dursunlar.

Bu güzel sohbet ve eğlence sektörüyle ilgili samimi yanıtlarınız için teşekkür ederiz.

mavisehir-dergisi-birol-soylu3

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz