AYDIN ULUÇ

İnşaat sektöründe büyük projelere imza atan, hız ve yarış tutkunu iş insanı Aydın Uluç ile kendisi ve çalışmaları hakkında keyifli bir sohbet gerçekleştirdik.

Aydın Bey kendinizden biraz bahseder misiniz?
Merhaba, Ben Aydın Uluç 27 Haziran 1982 İzmir doğumluyum. Annem Selanikli, babam Giritli. Lise bitene kadar İzmir’de yaşadım. Özel Ege Lisesinde okudum. Sonra Kütahya Dumlupınar Üniversitesi’ni kazandım, İşletme bölümünde okudum. Dördüncü senemde çalışmak zorunda olduğum için İstanbul’a geçtim. Ticaret yapmam gerekiyordu bunun için de sermayeye ihtiyacım vardı. Emlakçılık yapmaya başladım. Hiçbir yeri bilmeden atıldım bu mesleğe. Bağdat Caddesi’nden başladım. Sokakları öğrendim ve çok hırslı olduğum için bir yıldan kısa bir sürede çok şey öğrendim ve çok fazla satış yaptım. Daha sonra daire alıp satmaya başladım. Bankacılarla aram iyiydi, kredi alarak bir daire alıyordum içini yaptırıp dekore edip satışa sunuyordum. Al-sat işini yapanlar çoğaldıktan sonra ben müteahhitlik yapmaya karar verdim. Bağdat Caddesi Suadiye’de bir bina için görüştüm, dört katlı bir binayı dönüştürmeye yönelik bir görüşmeydi. Herkesi yapabileceğime bir şekilde ikna ettim. Tüm sermayem de bir tane ev ve o zamanlar sahip olduğum arabamdı. Arabamı satıp binadaki insanların kirasını ödedim. 15 katlı bir projeydi, bu projeye başlarken ben daha hayatımda 15 katlı bir binaya çıkmamıştım. O inşaatı başarılı bir şekilde tamamladım fakat çok büyük bir kazanç sağlamamıştım. En büyük kazancım başarabildiğimi görmek ve işi öğrenmek olmuştu. Daha sonra bir inşaat firmasından teklif aldım. Maaşlı bir teklifti, rakamı oldukça yüksekti, bir ay kadar çalıp bu şekilde yapamayacağıma karar verdim ve o şirkete ortak olmayı teklif ettim. 2010-2017 yılları arasında yaklaşık 150 bin metrekarelik konut geliştirme çalışmaları yaptık. Çok yoğun çalışma temposu içindeydim, sabah 8’den itibaren, önce şantiyelere gider sonra ofise geçerdim. 567 çalışanın sorumluluğu bana aitti. Akşam herkes evine gittikten sonra kentsel dönüşüm topantılarına gidiyordum. Gece yarısına doğru işim bitiyordu, iş çıkışında eğlenceye gidiyordum çünkü motivasyonumu yüksek tutmaya ve sosyalleşmeye ihtiyacım vardı. Sabah saat 5 gibi yatıp sonra 8’de uyanıp tekrar aynı tempoya devam ederdim, böyle bir döngünün içine girmiştim. Tam bir yarış tutkunuyum, çok fazla yarış arabam vardı ama bu tutkumu gerçekleştirmeye vakit bulamıyordum. Hillside’da üyeliğim vardı ve yoğun çalışma tempom sebebiyle hiç gidemiyordum. Bir gün akşam üstü havuza gitmeye karar verdim, 2017 yılıydı o günü hiç unutmuyorum. Saat 17:00 civarıydı, tam havuza girecekken görevli gelip birazdan havuzun kapanacağını söyledi. O gün çalışma saatlerimi değiştirmeye karar verdim, kendime daha fazla vakit ayrırmam gerektiğini fark ettim. O şirketten ayrılıp kendi şirketimi açma kararı aldım. Bir sene sonra tüm hazırlıkları tamamlayıp çalıştığım şirketten ayrıldım ve İzmirli olduğum için İzmir’e geldim. Annemle sofrada oturup akşam sakince yemek yemeyi öyle çok özlemiştim ki, bu çok sıradan gibi görünen olay bile bence insanın hayatında çok önemli bir gereklilik. İzmir’de kendi firmamla çalışma hayatıma geri döndüm. Hastane projelerim oldu. Yine büyük bir yoğunluk olmaya başladı ama artık zamanımı kendim yönetebiliyorum. 

Yarış tutkunuz nasıl başladı?
Çocukluğumdan beri arabalara karşı hep çok meraklıydım. Hızı ve adrenalini çok seviyorum. Otomobil sevdam benim için vazgeçilmez bir tutku. Pistlerde yarışmaya başladım. Bu işi nasıl daha profesyonel yaparız diye düşünmeye başlayınca yarış takımımı kurmaya karar verdim. Şu anda aktif olarak yarışıyoruz. Türkiye Şampiyonasını takip ediyoruz. 2019 yılından beri İzmir Kış Kupası gibi yarışların hepsine katıldık. 7 kişilik bir ekibimiz var. İçlerinde mühendislik yapan, satış müdürlüğü yapanlar var yani anlayacağınız hepimiz hobimizi profesyonel şekilde hayata geçirmenin mutluluğu içindeyiz. İzmir ve İzmit’teki pistlerde her ay iki yarış şeklinde bir programımız var.

Geçtiğimiz haftalarda yarış pistinde çok ciddi bir kaza geçirdiniz. O anları biraz anlatır mısınız?
Yarışacağım aracı test ediyordum. Hızlı gidiyordum, sol arkadan lastik çıktı ve araç dönüp çimlere girdi, denize uçulmaması için yapılan betonlara aracım hızla çarptı. Çarpmadan saniyeler önce ellerimi direksiyondan çekip göğsüme kapadım, araç vurdu geriye sekti havalanmaya başladım o anda denizi gördüğümü hatırlıyorum havada iki takla attı ve 13 metre ileriye düştü. Benim araçla havada uçtuğum anlara annem de şahit oldu. Hatta taklaları tek gören annem oldu 🙂 Hayatımda ilk defa şoka girdim. Kısa süreli şokun ardından araçtan dışarı çıktım. Kaburgalarımda şu an ufak çatlaklar mevcut. Kaza yaptığım aracı satın almak durumunda kaldım 🙂 Kazadan sonra bir araç kiralayarak yarıştım, herkes çok tepki gösterdi ağrıların yok mu neden yarışıyorsun diye sordular. Evet ağrılarım vardı ama yarışmasaydım o korkuma yenik düşüp bir daha pistlere çıkamayacağıma emindim. Bu güne kadar pistlerde yaşanan en büyük kaza olarak kayıtlara geçti. O yarışta dördüncü olduk. 

Mesleğinizde hayata geçirmekten mutluluk duyduğunuz ne gibi farklı çalışmalarınız oldu?
Küçük dükkanlara atm projesi benim projemdi. Bir dükkan kiralayıp, en tanınan bankalardan birine giderek projemi sundum ve çok beğenildi. İstanbul’a bu şekilde 400 tane atm kazandırdık. Bir de başarı olarak örnek gösterebileceğim bir diğer şey ise yaptığımız sitelerin içlerine asılan tabelaların tek bir düzen içinde olması kararı getirdim. Bizim düzenlediğimiz yere, bizim düzenlediğimiz fontlarla reklam alanları oluşturduk. 

İnşaat projeleriniz ağırlıklı olarak ne tür projeler oluyor?
Ben bunu iki dönem olarak ayırabilirim. 2017 yılına kadar konut ağırlıklı, kentsel dönüşüm ağırlıklı projelerimiz oldu. Bağdat Caddesi ve Etiler çoğunlukta olmak üzere İstanbul genelinde çalışmalarımız olmuştu. 2017 yılından sonrası tamamen özel sağlık tesis alanları yoğunluklu oldu. Şu anda yedinci hastane projemiz olacak. 

Bundan sonraki süreçte yine sağlık sektörü ağırlıklı mı devam edeceksiniz? Başka projeleriniz de var mı?
Bostanlı’da kentsel dönüşüm yapacağız, bunun da sebebi lokasyon olarak bildiğim ve sevdiğim bir yer olması. Kentsel dönüşüm projelerim aslında daha hobisel çalışmalarım olacak, hastane projelerimiz ise ağırlıklı olarak devam ediyor olacak. 

Mesleğinizle ilgili hayata geçirmek istediğiniz bir hayaliniz var mı?
Evet beni çok heyecanlandıran bir hayalim var. Seyrek’te tamamen ücretsiz bir hayvan hastanesi yapmak istiyorum. Bu hayattaki en büyük hayalim bu. 10 bin metrekarelik bir bina alanı var. Aydın Veterinerlik Fakültesi ile bu konuyu görüştük, tamamen onların içeride bulunduğu, sokak hayvanlarına hiçbir ücret alınmadan, içinde barınağın da olduğu gerçekten profesyonel hizmet verilen bir hayvan hastanesi yapmak istiyorum. Maddi yükümlülüğünü tamamen ben üstleneceğim hatta ben bu hayata veda ettikten sonra aynı şekilde benim gibi ticari beklentisi olmadan devam ettireceğine emin olduğum, aklımdaki bir kişiye hastaneyi devretmeyi planlıyorum.

Sokaktaki can dostlarımıza mama ihtiyaçlarınız için: 0533 373 29 82

ADD MİMARLIK PROJE YÖNETİMİ İNŞAAT A.Ş.
İletişim:   aydin@addinsaat.com.tr

 

 

 

Mavişehir ve İzmir'in en sevilen genel kültür, magazin ve güncel hayat dergisi.

Leave a Reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir