Lüster tekniğinin geçmişi Abbasilere kadar dayanıyormuş. Bir çoğumuzun adını bile bilmediği bu tekniğin o zamanlarda da uygulanıyor olması, çok ilginç değil mi? Lüster kısaca porselen üzerinde madeni bir parıltı oluşan bir teknik sır üstü uygulaması… Sizlere bu sayıda bu tekniği ve bu tekniğin en güzel uygulayıcısı olan sanatçılardan Prof. Sevim Çizer’den bahsedeceğim.
Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Seramik ve Cam Tasarımı Bölüm Başkanı Prof. Sevim Çizer’in ’İçindeki Cevher’ sergisi Şubat ayında Güzelyalı Kültür Merkezi’nde açıldı. Seramik sanatının lüster tekniğiyle buluşmasıyla doğan 52 eserin yer aldığı sergi de, sır üstü bezeme ve süsleme sanatı olarak nitelenen lüster tekniğiyle ürettiği eserlerini sergileyen idealist ve üretken sanatçı Sevim Çizer, sergi açılışında yaptığı konuşmada “Çok sık sergi yapmasam da sürekli üretim halindeyim. Bu sergideki eserlerim de son iki yılın ürünü olmasına rağmen, yaşamımdan kesitler; birikimlerden, deneyimlerden izler taşıyor. Değişik dönemlerimde, değişik uğraşlarımdan, ilgi alanlarımdan etkilenilmiş çalışmalar” diyor..
Ağırlıklı olarak porselen malzemenin üzerinde özel bir malzemenin sır üstü kullanımıyla elde edilen eserlerin serginin adını da oluşturduğundan bahseden Prof. Çizer, “Serginin adı da malzeme ile bağlantılı. Bu malzemenin kullanımı oldukça karmaşık. Yapımı birikim ve deneyim istiyor ve metal tuzlarından oluşuyor. İçindeki cevher bu metal tuzlarını kastediyor. Aynı zamanda içindeki renkler ve katmanlar da izleyiciyi içine doğru çekiyor” diye konuştu.Prof. Çizer, DEÜ Güzel Sanatlar Fakültesi’nin Seramik Bölümü’nün kuruluşunu ve İzmir’de Uluslararası seramik sempozyumlarının düzenlenmesini de gerçekleştirmiş bir sanatçı. Kişisel sergilerinin haricinde, ulusal ve uluslararası karma sergilere, bienallere, workshoplara ve sempozyumlara katılıp konferans ve sunumlar da yapmış.
Devlet Seramik yarışmasında başarı ödülü de alan sanatçının, birçok makaleleri ve seramik alanında tecrübelerini aktardığı kitapları var. Seramik sanatına yaptığı katkılara ve İzmir’e sanat adına kazandırdıkları için teşekkürler.