MÜZEDE GÖRDÜĞÜNÜZ ANGOP SERAMİKLER

Müze gezmeyi sever misiniz? Müzelerdeki çok değerli sanat eserlerinin arasında el yapımı çanak, çömlekleri görmüşsünüzdür. Toprağın altından hasarlı veya hasarsız bir şekilde çıkmış, geçmişi çok eskilere dayanan bu seramik objeler nasıl yapılmış diye düşündünüz mü? Gördüğünüz seramik objeler değişik tekniklerle yapılmış. Bu yazımda sizleri Angop tekniği ile yapılan seramikler konusunda aydınlatacağım.

Angop seramik yapmak için birkaç yol var. Tasarladığınız form ister elle şekillenmiş ya da ayrı bir ustalık isteyen tornada yapılmış olsun; hepsinin ortak özelliği ve en önemli kısmı olan uygulanacak yüzeyin üzerine sürülecek kil ve su ile yapılan, krema kıvamındaki sıvının yüzeye yapışmasıdır. Bunun için de çamur nemli ama bulaşmayı önleyecek kadar kuru olmalıdır. Örneğin objenizi kırmızı çamur ile yaptınız. Kurumaya bırakıp istenen kuruma kıvamına gelince, hazırladığınız krema kıvamındaki beyaz killi çamuru ya da başka renk inceltilmiş engop sürdüğünüz de iki çamur birbirine bulaşmamalı. Hazırladığınız angopu yumuşak bir fırça ile sürün ki iz olmasın. Sürülen angop kuruduğu zaman, metal bir kaşığın tersi ile patine yapılır. Obje bu şekilde parlar, rengi değişir, camsı bir doku ve pürüzsüz bir yüzey elde edilir. Bu aşamadan sonra dekoratif öğeler, hayvan figürleri, geometrik desenler gibi motifler ince uçlu metal kazıma aletleri ile önce çizilir sonra kazınır. Eğer zor ve farklı bir desen ise önce kağıda çizip, sonra da desenin üzerinde geçerek altına şekli geçirilir. Bu dekorlama ve desenleme aşaması zor ama en keyifli kısmıdır. Çok dikkat ister. Obje henüz pişmediği için çok kırılgandır. Oyma aleti çok derine kaçarsa delik gibi hasar olabilir. Son olarak da yüze transparen sırla kaplanır. Kuruduktan sonra 90 derecelik biskivi fırınında pişer. Bu anlattığım bugün de yapabileceğimiz ve uygulayabileceğimiz yöntem. Ama seramik çalışmalarında tarih boyunca çok değişik ve ilginç teknikler de uygulanmış. Sanırım bu yazımda onların detayını anlatmama gerek yok 🙂

Bu tarz Angop seramik tekniği günümüzde de tabii ki uygulanıyor. Benim de şahsen çok sevdiğim bir teknik. Şimdi müzeleri gezerken farklı bir bakışınız olacağından eminim…

Mavişehir ve İzmir'in en sevilen genel kültür, magazin ve güncel hayat dergisi.

Leave a Reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir