Seramik, hayallerinizin sınırlarını zorlayabileceğiniz, yaşadığımız güzel dünyamızda karşılığını bulamadığınız objeleri yaratabileceğimiz bir sanat dalı. Çamura parmaklarımızla şekil verirken, toprağın vücudunuzdaki negatif elektriği aldığını hissedersiniz. Seramik öğrenmeye başladığınız ilk gün, bir obje ortaya çıkarmanız mümkün.
Seramik yapmak için yetenekli ya da bilgili olmanız ve istekli olmanız gerekli. Ama başlangıçta hayal gücünüz geniş, parmaklarınız kıvrak ve istekli olursanız neden başarmayasınız.
Seramik, hammadde olarak sadece çamurun kullanıldığı bir sanat dalı. Ona şekil vermenizde yardımcı olan bıçak, keski, tarak vs. aletler var. Sır ve pişirmek için ise özel seramik fırını kullanılıyor. İlk olarak kulak memesi yumuşaklığındaki çamur ile sucuk tekniği öğrenilir. Çamur elle ovalanıp uzun silindirler yapılır (hani simit kurabiye yapar gibi). Yapılan sucuklarla, hazırlanan yuvarlak zemin üzerine vazo benzeri formlar veya tencere altlığı gibi objeler yapabilirsiniz. Çamur çok kolay şekle giren bir malzeme olduğundan, dokunduğunuz anda biçim alıyor. Bu sayede çok fazla güç sarf etmenize gerek kalmıyor. Sadece parmaklarınızı kullanarak her türlü biçimi kolayca elde edebilirsiniz. Tabii formun özelliğine göre el aletleri işinizi kolaylaştıracaktır.
Heykel ya da resim gibi sanat dallarını öğrenmek için bazen çok uzun süreler gerekirken, seramik için bir gün yeterli. Bunun en önemli sebebi, çamuru kurumadan kullanabilme ihtiyacı. Çamur çabuk kuruyan bir malzeme. Bir kere kurudu mu, tekrar birbirine kaynaması zor. Kullanılmayan çamuru saklamak içinse nemli bir beze sarıp torbalamak gerekiyor. Farklı yumuşaklıktaki iki çamuru karıştırmamak çok önemli. Çünkü kuruma hızları farklı olur, bu durum da kurutma sırasında çatlamalara, genleşme farklılıkları fırında kırılmalara yol açabilir.
Seramik çamuru, sağlığa zararlı hiçbir madde içermez. Büyük objeleri hem taşıması, hem de fırınlaması zor olduğundan 20-30 cm civarında formları çalışın. Seramik çamurunun içinde kesinlikle hava kalmamalı. Bunun için çamuru kullanmaya başlamadan önce mermer üzerinde iyice yoğurmalı. Eğer hava kalırsa pişirme sırasında şişer ve işiniz parçalanır. Seramiğin heykelden en büyük farkı içinin boş olması. Burada “et kalınlığı” adı verilen obje kalınlığının her yerde eşit olması gerekir.Yoksa yüksek ısıda pişerken patlar, paramparça olur. Yaptığınız form içinize sinmez ise, yeniden çamur haline geri dönüştürebilirsiniz. Biraz su katılırsa yumuşayacaktır. Kullanmadığınız çamuru nemli bir poşetin ya da kabın içinde, hava almayacak şekilde sararak muhafaza edin. Bu şekilde uzun süre (arada su püskürterek) bekleyebilir.Formunuz seramik fırınında 900-1100 derece gibi yüksek bir ısıda piştikten sonra, bisküvi fırını dediğimiz ilk aşaması bitecektir.
İkinci aşamada pişen, büsküvi dediğimiz seramiğin kırılganlık özelliği azalacaktır. Seramiğin pürüzleri zımparanarak alındıktan sonra üzerindeki toz nemli bezle silinir, ama oyuklarında ki tozları temizlemek zor olursa su ile yıkanıp iyice kurutulur. Son aşama ise, formunuzu yumuşak bir fırça ile sırlamak. Bu aşamada maske takmayı unutmayın. Fırçanızı hafifçe, bastırmadan sırlayın.
Anlatınca zor gibi gözükse de, alacağınız keyif buna değecektir. Bir işi yapmaya karar vermek çok önemli, yeter ki içinizde böyle bir istek olsun.
Sanat dolu günlerde görüşmek üzere…