Fizyoterapist Volkan Öztükel Lenfödem hakkında merak edilenleri anlattı.
Volkan Bey kısaca sizi tanıyabilir miyiz?
1978 İzmir doğumluyum. Dokuz Eylül Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Fakültesinden 1999 yılında mezun oldum. O yıllardan itibaren mesleğimi icra etmekteyim. Lenfödem drenajı üzerine eğitimler aldım. 1 – 31 Ekim meme kanseri farkındalık ayı ile bağlantılı bir konu olduğu için sizlerle bilgilerimi paylaşmak istedim.
LENFÖDEM NEDİR?
Lenfatik dolaşımın doğuştan veya sonradan gelişen nedenlerle bozulması sonucu, proteinden zengin sıvının birikimi olarak tanımlanabilir. Örneğin, meme kanseri cerrahisi sonrası koltuk altı lenf bezlerinin çıkarılması sonucunda ortaya çıkan en sıkıntı verici komplikasyonlardan biridir. Koltuk altı lenf akımının engellenmesi sonucu kolda şişme, rahatsızlık hissi ve ağrıya neden olur.
LENFÖDEM NEDEN OLUR?
Meme cerrahisi sonrası lenfödem gelişme sıklığı yaklaşık olarak %25’tir. Lenfödem, herhangi bir kanser tipinde, cerrahi veya radyoterapi (ışın tedavisi) sonrası gelişebilir. Ancak özellikle meme, prostat ve alt karın bölge kanserleri sonrası gelişir. Cerrahi ne kadar büyük olursa, koltuk altından çıkarılan lenf bezi sayısı ne kadar artarsa ve cerrahi sonrası radyoterapi uygulanmışsa lenfödem riski o kadar artmaktadır. Kola darbe, sıyrık-kesik, böcek ısırığı ve infeksiyon gibi küçük yaralanmalarda lenfödeme neden olabilir.
LENFÖDEM NE ZAMANLARDA GELİŞEBİLİR?
* Cerrahiden hemen sonra hafif şişlik görülebilir. Şişlik hızlı bir şekilde iyileşir.
* Cerrahi-radyoterapiden 6-8 hafta sonra gelişen tip, daha yavaş iyileşir.
* En yaygın olan, aylar ya da yıllar içinde yavaş gelişen tiptir.
Lenf bezlerinin cerrahi olarak çıkarılması risk artışına neden olur. Unutulmaması gereken nokta; koltuk altı bezinden yapılan biyopsi (sentinel nod biyopsi) ile tedavi planlanmış olsa bile şişme riski vardır. Radyoterapi sırasında şişlik olabilir veya olan şişlik artabilir. Lenf ödem şişliği, müdahaleninyapıldığı bölgenin vücud gövdesine yakın yerlerden başlayıp, daha uç noktalara doğru ilerler.
BELİRTİLERİ NELERDİR?
Kolda sıkışma ya da dolgunluk hissi, ağrı, ağırlık, karıncalanma, şişlik ve kızarıklık, kol, el ve el bileğinde hareket zorluğu, saat, yüzük ya da bileziğin sıkması, deride gerginlik hissi, buna bağlı sıkıntı ve huzursuzluk.
Yavaş yavaş şiştiğinde ölçüm yapılmadıkça, hasta, hasta yakınları veya doktor tarafından fark edilmeyebilir. Gözle fark edildiğinde çap farkı tedavi edilmesi gereken düzeye gelmiş olabilir.
NASIL KORUNABİLİRİM?
Operasyon öncesi dönemde, yapılması gerekenler hakkında, bu konuda uzmanlaşmış bir fizyoterapist tarafından eğitim alınmalıdır. Eğer bu mümkün olmamışsa operasyondan sonra takibe alınmalıdır.
– Hiçbir şişliği ihmal etmeyin, hemen doktorunuza başvurun.
– Normal işler için kolunuzu rahatlıkla kullanabilirsiniz.
– Kolunuzu temiz tutun, cilt bakımı yapın.
– Banyo sonrası ve gün içinde cilde nemlendirici sürün. Nemlendirici alkol, parfüm, mineral yağ, talk, lanolin içermemelidir.
– Manikür yaptırmayın. Tırnak etlerini kesmek yerine geri itin.
– Riskli kolu tırnakla değil, avuç içi ile yavaşça kaşıyın.
– Kolunuzu kurularken aşırı bastırmayın.
– Her türlü basınç ve basıdan korunmaya çalışın (tansiyon ölçtürme, kese yapma, kaşımak, vurmak, uygun olmayan masaj gibi)
– Riskli kol ile ovma, çekme, itme gibi tekrarlayıcı hareketlerden kaçının.
– Ciltte sıyrık, çizik, çiçek dikeni batması,böcek ısırığı olursa, sabun ile yıkayıp temiz tutun ve koruyun. Anti-bakteriyel krem kullanın. Açık yara varsa temizleyip kapatın. Hafif yanıklarda soğuk uygulama sonrası, sabun ve su ile yıkayıp, koruyun.
– Enfeksiyon açısından, kızarıklık, şişlik, ısı artışı, duyarlılık ve ateş gibi belirtilere karşı uyanık olun, hemen doktorunuzu arayın.
– Koltuk altı ve bacak kıllarını temizlerken elektrikli traş makinesi kullanın (tüy dökücü krem, ağda ya da jilet değil).
– Kolunuzu güneş yanığından koruyun. Güneşten koruyucu kremler kullanın ve güneş altında uzun süre kalmaktan kaçının.
– Kullandığınız kremlerin kozmetik olmamasına özen gösterin. İçindeki uygunsuz maddeler alerji ve yara oluşumuna neden olabilir.
– Böcek, arı ısırığı veya kedi tırmalama riski olan yerlerde dikkatli olun. Eğer ısırık olursa, cildi temizleyin, kolu kaldırın, soğuk uygulayın ve doktorunuza başvurun.
– Cildi tahriş edecek şeylerden kaçının.
– Fırından çıkan kapları, sıcak tencereleri tutarken mutlaka koruyucu eldiven kullanın. Kaynayan su ve mikrodalga fırından çıkan yiyeceklerin buharına dikkat edin.
– Banyoya girmeden önce akan suyun sıcaklığını diğer kolunuzla mutlaka kontrol edin, çok sıcak su kullanmayın.
– Banyoda keseleme, lifleme yapmayın.
– Sauna, kaplıca gibi fazla sıcak ortamlardan veya yazın aşırı sıcakta dışarı çıkmaktan kaçının.
– Her türlü sıcaktan uzak durmaya çalışın !!
– Ev ve bahçe işleri yaparken eldiven kullanın.
– Dikiş dikerken parmaklarınıza koruyucu yüzük takın.
– Riskli koldan aşı olmayın, tansiyon ölçtürmeyin, kan aldırmayın.
– Sıkı giysi, eldiven ve mücevher takmaktan kaçının.
– Riskli kol ile çanta ve dosya taşımaktan kaçının.
– Omuza baskı yapmayan, geniş askılı iç çamaşırı, hafif protez kullanın.
– Kolunuzu belli bir pozisyonda uzun süre tutmayın. Kolu askıda tutmak gibi hareketler kolunuzda kısıtlanmaya ve şişliğe neden olur.
– Yolculuğa çıkarken basınç kolluğu kullanın.
– Kullandığınız giysilerin lastiklerinin sıkı olmamasına dikkat edin.
TEDAVİSİ VAR MI?
Evet vardır. Tedavisi, lenfödem drenaj masajı ve diğer uygulama modülleri ile birlikteuygulamalı şeklindedir. Lenfödem tedavisi zaman ve sabır gerektirir ancak sonuç başarılıdır. Eğer kısa süre önce şişmiş ise tedavi daha kısa, eğer kolunuz uzun süredir şiş ise tedavi daha uzun sürecektir. Bu nedenle en kısa sürede tedaviye başlamak, daha fazla şişmesini önleyecek ve tedavininbaşarısını arttıracaktır.
Ne kadar erken fark edilir ve tedaviye başlanırsa, tedavideki başarı şansı o kadar artar. Ancak, lenf ödem drenajı tedavisinebaşlanılması için mutlaka doktorunuzdan onay alın.
LENFÖDEM BİZİ NASIL ETKİLER?
Lenfödem durumunda kolda enfeksiyon ya da pıhtı gelişebilir. Şişen kolun hareketi zorlaşır, zamanla kısıtlılık olur. Ağrı, oluşan yara ve çatlaklar sizi rahatsız eder. Kıyafet seçmekte zorlanırsınız. Ruhsal sıkıntılar görülebilir, moraliniz bozulur. Tedavi edilmezse ilerleme olasılığı yüksektir. Lenfödemde şişliğin süresi ve kol/bacağın ne kadar şiş olduğu tedavi başarısını ve süresini etkiler.
TEDAVİ MÖDÜLLERİ NELERDİR?
Fizyoterapistiniz tarafından başlanacaktedaviye uyum, tedavi başarısını etkiler. Tedavi bazen bir haftadan kısa, bazen biraydan uzun sürebilir. Doğru uygulama yapılmazsa başarı sağlanamaz.
Tedavide amaç, şişliği indirmek ve tekrar oluşmasını önlemeye çalışmaktır.
1. Doğru cilt bakımı (kola uygun nemlendirici aşağıdan yukarı tek yönde uygulanmalıdır, cilt kuru olmamalıdır) (2 defa /gün)
2. Kendi kendine masaj ve elle yapılan lenf drenajı (bu konuda eğitim almış, deneyimli kişilerce uygulanmalıdır, size basit şekli öğretilebilir. Deneyimsiz kişilere lütfen yaptırmayın, şişliğiniz artabilir)
3. Basınç kolluğu /bandajlama (egzersizler sırasında mutlaka kullanılmalı)
Çap farkı fazla ise (iki kol arasında 2- 2.5 cm) bandaj tedavisi başlanır. Yapılan bandaj tedavisi ve kullanılan malzeme özelliklidir. Kısa germeli bandaj ile çok katlı bir uygulama yapılır. Deneyimli bir fizyoterapist tarafından yapılmalıdır. Çap farklı istenen sınırlara indiğinde, basınç kolluğuna geçilir. Hasta yakınlarına bandajlama öğretilebilir.
4. Basınç pompaları
5. Egzersizler
Tedavide terapistiniz tarafından ölçülen kol çapı önemlidir. Çap farklarına göre butedavilerin hepsi veya birkaç modülü uygulanır.
BASINÇ KOLLUĞU:
– Parmakta uyuşma, ağrı, morarma olursa çıkarın, doktorunuza başvurun
– Kolluğu tüm gün takın, egzersiz ve yolculuklarda mutlaka takılı olsun
– Tırnaklar kısa olsun, yüzük, bilezik takmayın
– Kolluğu sabah kalkınca takın, iş yaparken özellikle takılı kalsın
– Kolluğu takma tekniğini öğrenin, sabunlu su ile sık yıkayın,
– Kolluğu çıkardıktan sonra deride ya da kolluk takılı iken kollukta belirgin katlanma olursa takmayın, doktorunuza sorun. Kolunuz şiş ya da kolluk gevşemiş olabilir.
* Basınç Kolluğunu takmak zor gelebilir ve sizi huzursuz edebilir. Ancak unutmayın ki, bu kolluk sizi bazı yaralanmalardan korur ve dolaşımınıza yardım eder. Üstelik herhangi bir şişlik durumunda kolluk sayesinde erken dönemde şişliği fark etmek mümkün olur.
* Zaman içinde kolluğun takılı olduğu saatleri sizin ayarlamanız mümkün olur.
* 6 ayda bir, kolluk gevşediğinde yenilenmesi gerekir.
* Kendi isteğinizle kolluk takmayı bırakmayın. Mutlaka fizyoterapistinize sorun.
*Piyasada bulunan tüm kolluklar uygun özelliği taşımadığından deneyimli fizyoterapist tarafından önerilen kollukları almaya çalışın veya önerilen kolluğu kullanmadan önce danışın.
EGZERSİZ YAPMALI MIYIM?
Egzersizler, takip döneminde tedavinin parçası olarak ve sonrasında da koruyucu amaçlı mutlaka yapılmalıdır. Yorgun olduğunuzda ve kemoterapi döneminde, az tekrar da olsa egzersiz yapmak kendinizi daha iyi hissettirecektir.
İLAÇ İLE TEDAVİSİ VAR MI?
Tüm dünyada yapılan çalışmalarda lenfödem tedavisinde ilacın etkin olduğuna dair olumlu sonuçlar bulunamamıştır. Bu nedenle tedavi kılavuzlarında ilaç kullanımı önerilmemektedir. Her ne olursa olsun, doktorunuza danışmadan tedavide değişiklik yapmayın!
BESLENME İLE KİLO NASIL OLMALI?
Yeterli su tüketimi vücutta sıvı dengesini sağlar, toksik maddelerin vücuttan uzaklaştırılmasına yardımcı olur. Günlük en az 10 su bardağı su tüketmeye özen gösterilmelidir.
Çay, kahve, çikolata, alkol gibi kafein içeren içecekler ve yiyecekleri fazla miktarda tüketilmemelidir. Çünkü bu tür besinler böbreklerden idrar atımını uyardığı için vücuttaki sıvı miktarını azaltmaktadır.
Beslenme planınız ihtiyacınıza göre planlandığı için yiyeceklerinizi mümkün olduğu kadar önerilen miktar ve zamanda tüketiniz. İçeriği bilinmeyen hazır gıda almayınız.
Hazır yiyeceklerin etiketlerini mutlaka okuyunuz, beslenme uzmanınıza danışınız.
Çay şekeri başta olmak üzere şekerli gıdalardan, özellikle ağır şerbetli hamur tatlılarından ve hamur işlerinden uzak durunuz. Tüketmek istediğinizde beslenme uzmanınıza miktar ve çeşit konusunda danışınız.
Meyveleri beslenme uzmanınızın belirlediği miktarda tüketiniz. Meyve suyu yerine meyvenin kendisini tüketiniz. kabuklu yenebilen meyveleri kabuklu tüketmeyi tercih ediniz.
Yağda kızartma ve kavurmalardan uzak durunuz.
Katı yağlardan (kuyruk yağı, margarin), kaymak, krema, mayonez, hazır soslardan uzak durunuz.
Çok tuzlu besinleri (turşu, salamura, konserve vb.) tüketmekten kaçınınız.
Yağlı etler, sucuk, salam, sosis gibi işlenmiş et ürünleri, çok yağlı-tuzlu peynirlerden uzak durunuz.
İyi çiğneyerek yavaş yemeye çalışınız.
Sonuç itibariyle ;
* DENGELİ, AZ TUZLU, YÜKSEK LİFLİ BESLENME ŞEKLİNİ SEÇİN
* KİLONUZU KORUYUN (Kilo arttıkça lenfödem riski artar)
* KOLUNUZU DARBE, BASI, ENFEKSİYON ve YARALANMALARDAN KORUYUN
* DÜZENLİ EGZERSİZ YAPIN AMA YORULMAYIN (AZ – SIK TEKRAR YAPIN)
Teşekkürler , sağlıkla kalın.
Fizyoterapist Volkan Öztükel