Akut ve kronik ağrı tedavisinde, ilaç tedavisinin yetersiz kaldığı hastalarda girişimsel ağrı tedavi yöntemleri günümüzde oldukça sık uygulanmaktadır. Sağlık Bakanlığı onaylı Proloterapi sertifikasına sahip olan Uzman Dr. Levent Sepit, Mavişehir Dergisi okurları için Proloterapi tedavisi hakkında merak edilenleri anlattı.
Proloterapi nedir?
Proloterapi, bazı nedenlere bağlı olarak zayıflamış, hasar görmüş, gücünü ve esnekliğini kaybetmiş tendon, ligament ve eklemlere yönelik yapılan ve hipertonik dektroz gibi proliferatif solüsyonların enjeksiyonlarda kullanıldığı bir yöntemdir. Proloterapi tedavisi ülkemizde son zamanlarda sıkça duyulmaya başlanmış olmasına rağmen tedavinin temelleri yaklaşık 70 yıl önce Amerika Birleşik Devletleri’nde Dr. George S. Hackett tarafından tüm dünyaya duyurulmuştur. Şu an gelişmiş ülkelerde oldukça sık uygulanan bir tedavi yöntemi olmuştur.
Kullanıldığı hastalıklardan en önemlileri diz kireçlenmeleri, bel ve boyun fıtığıdır. Bu hastalıklar dışında tenisçi dirseği, topuk dikeni ve omuz ağrılarında sık kullanılan bir tedavi yöntemidir.
Proloterapi terapi kaç seans uygulanmaktadır?
Proloterapi tedavisinin kaç seans yapılacağı tamamen hastanın klinik durumuna bağlı olarak değişir. Hasarlı dokunun derecesi yanı sıra hastanın yaşı, kilosu, eşlik eden klinik hastalıkları tedavinin sürecini etkileyen en önemli faktörlerden biridir. Özellikle genç hastalarda 4-6 seans yeterli olabilirken, ileri yaş hasta guruplarında 8 ya da 10 seanslık tedaviler gerekebilir.
Proloterapi hangi aralıklarla yapılmalıdır?
Proloterapi tedavisinde enjeksiyonlar yaklaşık üç-dört haftada bir yapılır. Haftada bir yapılan nöroproloterapi ve ozon tedavileri ile iyileşme süreci hızlandırılır. Seanslar ortalama 30 dakikadır. İşlemden sonra sıcak uygulama yapılması tedavi başarısını arttırır.
Proloterapi tedavisinde çok ağrı duyulur mu?
Hastaların tedavisi sırasında duydukları ağrı tamamen o hastanın ağrı eşiği ile ilişkilidir. Ağrı nedeniyle tedaviyi yarım bırakan hasta sayısı yok denecek kadar azdır. Hastaların hemen hemen tamamı tedaviyi sonuna kadar tamamlar. Dikkat edilmesi gereken en önemli husus enjeksiyondan korkan hastalar tedavi konusunda iyice aydınlatılmalı psikolojik açıdan rahatlatılmalıdır.
Proloterapi ile %100 iyileşilir mi?
Tıpta hiçbir zaman bir hastalığın tedavisinde %100 iyileşme garantisi verilmemelidir. Fakat hasta sabır gösterip doktorun verdiği tüm talimatlara uyduğu zaman Proloterapi ile tedavide başarı oranları % 80’e kadar çıkar. Özellikle ileri evre diz kireçlenmesi gibi cerrahi dışında seçeneği olmayan hastalarda Proloterapi denenen bir tedavi yöntemidir.
Proloterapi başka tedavi yöntemleri ile beraber kullanılabilir mi?
Proloterapi ile diğer tamamlayıcı tıp tedavileri beraber kullanılabilir. Yapılan araştırmalar ve tedaviler sonucunda özellikle PRP tedavisi, ozon, kupa tedavisi ve bazı bitkisel tedaviler ile beraber kullanılması başarı şansını daha da arttırmaktadır.
PRP özellikle son yıllarda kas iskelet sistemi rahatsızlıklarının tedavisinde giderek artan bir şekilde kullanılmaya başlanmış yeni ve doğal bir tedavidir. Kişinin kendi kanıyla hazırlanan bir solüsyon olan PRP’nin hastaların ağrılı eklem, tendon ve kas bölgelerine hekim tarafından enjekte edilmesiyle gerçekleştirilen bir tedavidir. PRP kandaki trombositten ve büyüme iyileştirme faktörlerinden zengin olan tabakadır. PRP enjekte edildiği bölgede kök hücreleri uyarır ve kök hücrelerinin aktif hale geçmesini sağlar. PRP içeriğinde hastanın kendisinden alınan kan hücreleri olduğu için herhangi bir alerjik yan etkisi de yoktur.
Proloterapi tedavisinde görülecek yan etkiler nelerdir?
Proloterapi tedavisi bir enjeksiyon tedavisi olduğu için hastalar tedavi sırasında ve tedavi sonrasında evde ağrı morluk şişlik sertlik gibi durumlardan rahatsız olabilirler. Aslında bu, orada oluşturmak istenen kontrollü yara iyileştirmesinin bulgularıdır. Ağrıları çok fazla olan hastalarda; antienflamatuar tip ağrı kesicileri kullanılmamalıdır. Hastalar mutlaka tedavisini üstlenen hekimini arayıp bilgilendirmelidir. Hastalar daha çok parasetamol tarzı ağrı kesicileri tercih edebilir, ama mutlaka hekimlerine danışmalıdırlar.
Proloterapi tedavisinden sonra ne kadar sürede iyileşilir?
Proloterapi tedavisinde iyileşme sürecini etkileyen en önemli faktörler hastanın yaşı, kilosu ve ek hastalıkların olup olmamasıdır. Bunun dışında hastanın sigara ve alkol kullanımı, sağlıklı yaşam alışkanlıkları, hastaların tedaviye uyumu önemli rol oynar. Klinik gözlemlere göre hastalar ilk tedaviden itibaren rahatlamaya başlarlar ama tedavi süresince ağrılarının şiddetinde bazen artış veya azalmalar olabilir. Eğer hasta sabırlı olur ve tedavi protokollerine sonuna kadar uyarsa, tedavisinden memnun kalabilmektedir.
Kimler Proloterapi’den fayda görebilir?
• Bel fıtığı, bel kayması, bel ağrıları olanlar.
• Boyun düzleşmesi, boyun fıtığı olanlar.
• Omuz bağlarındaki yırtıklar, tekrarlayan omuz çıkıkları, omuz kireçlenmesi,
• Kalça kireçlenmesi, avasküler nekrozlar, bağ yırtıkları,
• Karpal tünel sendromu, akut ve kronik bilek hasarları,
• Menisküs yırtığı, ön – arka çapraz bağ yaralanmaları, diz kireçlenmesi,
• Ayak bilek ağrıları, bağ yırtıkları, ayak bileği kireçlenmesi olanlar fayda görebilirler.
Bütün bu durumlarda uygulanabilir ancak hasta detaylı bir muayeneden geçirildikten sonra tedavinin uygulanması kararı verilir. Hastalığın her sürecine hakim ve hasta deneyimi fazla olan doğru hekime gittiğinizde; tedaviden fayda görme şansınız artacaktır.
Bu yazı genel bilgilendirme amaçlıdır, kişileri tanı ve tedaviye yönlendirme amacı taşımaz. Tüm sağlık sorularınız için mutlaka bir uzman hekime danışınız.