LEMAN SAM İLE ÖZEL RÖPORTAJ

0
22

Sesi, dik duruşu, hayvanlara, doğaya olan düşkünlüğü ve yaşam tarzı ile örnek bir sanatçı… Leman Sam hakkında merak edilenleri İsmail Gökgez’e anlattı.

Neden Leman Sam sürekli kendisini geride tutuyor?
Ne bir polemik, ne bir atışma hiçbir şey yok.

Kimle atışayım Allah aşkına? Ne için atışayım ayrıca? Atışacağım bir mevzu da yok, böyle bir şeye ihtiyacım da yok. Bu bir ihtiyaç sonrasında hâsıl olan bir şey muhtemelen. Birine laf atıp da oradan cevap gelsin, televizyonlarda tartışılsın… benim böyle şeylerle işim yok. Çünkü çok şükür konserlerim doluyor, insanlar benimle birlikte şarkı söylüyorlar ve benim kimseye bir hırsım, kinim, kızgınlığım yok. Peki neden yok? Kimseyle yakın temasta değilim, yakın ilişkiler kurmayı çok sevmiyorum. Herkese kendi yerlerinde sonsuz sevgim, saygım var fakat çok samimi olmadım. Tercih meselesi belki de… Sıkılıyorum çünkü benim zamanım çok dar. Neden dar? Öyle şeylere ayıracak, televizyonda o tip şeyleri seyredecek lüksüm yok.

Sizin camiadan dost çıkar mı?
Altı kara çizgilerle kesin şeyler söyleyemem. Kesin olmaz diye bir şey yok. Genellememek gerek, neden olmasın?

Eskiden magazin nasıldı sizce?
Eskiden magazin ne demekti biliyor musunuz? Bir konserin duyurusu, yeni çıkan albümün duyurusu… Şimdi öyle değil, magazin çok farklılaştı.

Bence siz olduğunuz yerden memnunsunuz, elinizdekiyle yetiniyorsunuz.
Evet, çok memnunum. Tanrının bana verdikleriyle mutluyum. Her gün kapımı açışımdan yatışıma kadar tanrıya şükrederim, bedenimle ağaçlara sarılır, onlara da şükrederim. Bana verilen bütün bu güzelliklere şükrederim. Hayvanları beslemek, onlara yardım etmek beni en çok mutlu eden şeyler…Zaten bunlardan vakit kalmaz. Birtakım yaptığım şeyler var ama onları söylemek istemiyorum, gereksiz, bunlar söylenmez zaten. O kadar zamanım dar ki 24 saat bana yetmiyor. Bunun dışında kafelere gidip magazincilere poz vermek ya da ne giydi ay aman acaba rüküş mü diye bunların tartışmasına girmek benim için son derece gereksiz.
Biraz vaktim olunca buna değer insanlarla-sizi de katıyorum-merhabalaşmak bir şeyler paylaşmak benim için yeterli. Büyük kalabalıklarla işim olmaz benim. Bir de çok önemli bir şey söyleyeceğim, herkes der ya hani ay herkesi çok seviyorum şöyle böyle… Hayır, ben öyle değilim herkesi çok sevmem. Öyle bir yüreğim yok. Ben sadece yüreğimin aktığı insanları severim. Onun dışındaki birtakım insanlar benim için son derece gereksiz ve geri dönüşümsüz çöptürler.

Leman Sam benim gibi genç bir gazetecinin röportaj teklifini neden kabul etti? Banane de diyebilirdi.
Yok, hayatımda hiç öyle demedim. Üniversiteler beni reddetmeden önce söyleşilere gidiyordum. Ama artık biliyorsunuz beni istemiyorlar. Onların istememesi öğrencilerin beni sevmesine engel olmuyor ve ben böyle tekliflere her zaman açığım.

Duyunca şok geçirdim. 20 dilde şarkı söyleyebiliyor musunuz?
Doğru. Söylediğim dillerdeki şarkı dilini bilirim. İspanyolca, İtalyanca, İbranice vesaire. Bunların bana şöyle bir faydası oldu o ülkelere gittiğim zaman derdimi anlatacak, ekmek alacak, yerimi bulacak kadar bilirim. Tanrının bana bahşettiği böyle bir duygu var. Ama karşılığı yok. Ben şimdi İbranice bir şarkı söylesem insanlar bu ne yapıyor derler. Fransızca daha fazla bilinen bir dil olduğu için daha sık söyleme şansım oluyor sahnelerimde.

Fransızca biliyor musunuz?
Biraz biliyorum, konuşabileceğim kimse olmadığı için pratik yapma fırsatım olmuyor. İngilizcem kadar kuvvetli değil ama biraz biliyorum.

Twitter’la aranız pek iyi değil galiba?
Çok sinirimi bozan insanlar olduğu için pek girmiyorum. Ne desem bana düşmanlar. Sadece benim için çok değerli bir şey varsa yazıp çıkıyorum. Benim şu kadar takipçim var falan demekten çok hoşlanmıyorum. Benim böyle bir şeye ihtiyacım yok.

Leman Hanım söyledikleriniz, yazdıklarınız yanlış anlaşıldığı zaman neler hissediyorsunuz?
İlk zamanlar etkileniyordum. Ben bir kısım kitlenin bu kadar seviyesiz olduğunu sosyal medyayla öğrendim. Sosyal medyanın bana böyle bir faydası oldu aslında. Bunu zaten Twitter’a da yazdım. Dünyada her yerde Twittter kullanılıyor ama ben zannetmiyorum bizimki kadar kötü kullanıldığını. Yani ilk zamanlar ay bana bu küfürleri niye ediyorlar diyordum, şaşırıyordum ne yaptım acaba diye. Şimdi artık yüzsüzleştim herhalde. Bazı şeyleri Yasemin (Gökdemir, menajeri, vokali) ben görmeyeyim diye siliyor, ya diyorum ki silme Yasemin ben bayadır küfür duymadım, biraz küfür duymak istiyorum.

İki kızınız da şarkıcı. Onları bu işi yapmaları veya yapmamaları konusunda yönlendirdiniz mi?
Aslında Şevval Güzel Sanatların Grafik bölümünden, büyük kızım ise gazetecilikten mezun. İkisi de tabii armut dibine düşer misali, müzik yapıyorlar. Büyük kızım davul çalıyor aynı zamanda. Benden daha güzel sesi var. Hiçbir zaman öyle bir şey demedim. Herkes kendi tiyatrosunu oynar arkadaşlar. Sahneye çıkacaklar, alkışı da görecekler tersini de görecekler. Çünkü yıllarca beni çok engellediler, onun için ben kızlarımı çok demokrat yetiştirdim. Özgür yetiştirdim, ne istiyorlarsa… davul davul, şarkı şarkı, reklam reklam, dizi dizi. Hiçbir şeye karşı çıkmadım ama şöyle bir şey var; sadece kapıyı araladım. Benim şöyle bir adımım var-çok mutluyum bundan-iyi bir isim bıraktım çocuklarıma. Kimse ay bırak Leman Sam’ın kızı falan diyemedi. Yaptıkları şeylerde benim tecrübem sayesinde farkettiğim bir şeyler varsa ikaz ederim. Şurada şöyle olmuş, bak burada böyle yapalım derim. Ama aynı şekilde ben de onları dinlerim. Ben de mesela kayıt sırasında kızım bana anne bu böyle olmasın, bak bunu böyle söyle dediği zaman ben de onu dinlerim. Çünkü biz arkadaş gibiyiz. Büyük kızımla arkadaş gibi değiliz çünkü o arkadaş gibi bir anne istemiyor.

Sizin zamanınızla günümüz arasında ne gibi farklar görüyorsunuz?
Bizim zamanımızda da çok zorluk vardı ama her şey bu kadar pespaye değildi. Ben de çok darbeler atlattım, arkadaşlarımı kaybettim beni içeri aldılar bir sürü şey yaşadık yani. Ama bu dönem bana daha sıkıntılı geliyor, sizler daha zor durumdasınız.

Korkularınız var mı?
Korku, o kadar insani bir duygudur ki.. Ben şimdi desem ki hayır, hiçbir şeyden korkmam, yalan olur… böyle bir şey yok! Ben korkuyorum çünkü neden korkuyorum? Bir takım tuhaf insanlar var, palalı dolaşanlar falan. Ben şahsen ölümümün onların elinden olmasını istemiyorum. Ben tabiat annenin kızı olarak onun üstünde türemiş mikroplarla ilişkim olsun istemiyorum. Olmasın yani, umarım olmaz..

8 Mart, Anneler/Babalar Günü, Sevgililer Günü hakkında ne düşünüyorsunuz?
Her gün iki kadının öldüğü bir ülkede 8 Mart’ın kutlanması son derece tuhaf. Dünya Kadınlar Günü, ne alakası var? Tüketen bir sürü kadın var onların günü değil, bu emekçi kadınların günü! Kadın gidiyor kocasından milyonlar alıp cebine koymuş, “sevgilim bana kadınlar günü için ne aldın?” Şimdi bir şey söylerim ama! Ne kadar acıklı ki 8 Mart kadınlar günü olarak saptanmış. Kadınlar günü var erkekler günü yok! Erkekler günü yapın da ekonomi canlansın! Bu son derece saçma bir şey. Ben karşıyım zaten hayvanlar günü, gazeteciler günü, sevgililer günü… Ben zaten mümkün olduğu kadar çalışmıyorum 8 Mart’ta. Bunu da çıktım söyledim hem gazetede hem sahnede. Benim için son derece gereksiz ve utanç verici. Hem kadınlar günü olarak bir günün ilan edilmiş olması çok gereksiz ve çirkin artı nasıl utanmadan? Kadınların öldürülme haberlerini sık sık duyuyoruz. Bu duruma söyleyecek bir şey bulamıyorum.

Memur bir ailenin çocuğusunuz. Nasıl bir çocukluk geçirdiniz?
Gayet fakir bir çocukluk geçirdim. Çünkü babam askerdi çok erdemli bir adam olmasının yanı sıra aşırı sertti. Disiplinliydi kimseden bir şey kabul etmediği için biz tabii hep sıkıntılar içerisinde yaşıyorduk. Ben babamı ölümünden 10 yıl önce ancak tanıyabildim. Annemle babam ayrılmışlardı. Babamın mesleğinin bana tek faydası türküleri şuramda söyleyebilmemdir. Çünkü şehirleri gördüm ve o şehirler bugünkü gibi kimliklerini kaybetmemişlerdi. Doğu Doğuydu, Mersin Mersin’di, İzmir İzmir’di. Şimdi artık nereye giderseniz AVM’ler var, her yer birbirine benziyor. Kimliklerini kaybetti kentler, çok mutluyum onları yaşadığım için.

Vizontele’de nasıl bir şey oldu? Size teklif mi geldi yoksa
tesadüf müydü?

Ben ortabirdeyken babam Hakkari’ye tayin oldu. Onların farklı önlükleri vardı ben de farklı önlükle gittim. İlk sene öğretmen de yoktu. O kadar yazık bir kentti. Fakat muhteşem bir coğrafyaydı. Ben de tabii tabiat annenin kızı olduğum için o coğrafyayı görünce kendimden geçtim. O yaşta oluyor arkadaşlar böyle ilk aşk durumları. Yılmaz Erdoğan’ın amcası da okulda, lisedeydi. Böyle bir şey başladı ama çok masum çok uzaktan. Yoğun ve güzel bir duygu. Ondan sonra beni geldiler istediler nişan olacaktı, fakat bizim aile tabii kızımız okuyacak dedi. Onlar da dediler ki bizim oğlumuz da okuyacak birlikte okusunlar. Bizimkiler bunu kabul etmeyince ayrıldık oradan. Onu tabii çok etkiledi bu süreç. Kitabını yazsam çok gözyaşı dökülür. Çok önemsediğim çok değer verdiğim için sanki onu yazınca kullanıyor gibi olmamak için hiçbir zaman düşünmedim yazmayı. Yazsam roman olur derler ya
o hesap.

Neden Leman Sam’ın hayatını anlattığı bir kitabı olmasın?
Benim hayatım benimdir, birisi hayatını yazacağı zaman her şeyi gerçekten açık açık yazmalı. Yazmazsa o yalan olur. Şimdi benim 30 yıla yaklaştı sahnedeki hayatım. Ben neler gördüm, kimleri tanıdım… hepsini yazmam lazım. Hadi diyelim ki isim değiştirerek yazdım, anlar insanlar. Benim hayatım benimdir,
herkesin bilmesine ne gerek var?

Siz hiç oldum, bittim, tamam diyemiyorsunuz değil mi?
Yok, hayır. Nasıl diyebilirim? Böyle bir şey diyebilir mi insan? Ben hala çırağım arkadaşlar.

Ayşe Ersayın’dan bahsetmek istiyorum ben çünkü çektiği ilk klip sizin şarkınız “Anladım Ki”
Ayşe’yi çok iyi tanımıyorum firmanın önerisiyle Ayşe çekti. Zaten Ajda Pekkan’la çalışmaya başladıktan sonra kimseyle çalışmadı. Ben de çok klip çeken bir insan değilim. Çok güzel bir insandı böyle kayıplar yaşıyoruz.

Hazır Ajda demişken ben kendisinin hayranıyım.
Ne düşünüyorsunuz hakkında?

Saygı duyulacak kadar mesleğine bağlıdır. Çok enteresan bir kadındır. Beni dinlemeye çok geldirdi. İyi bir arkadaşım.

Sorularımı beğendiniz mi Leman Hanım?
Çok güzeldi, hayran kaldım!

İsmail Gökgez – Leman Sam

Röportaj: İsmail Gökgez

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz