Enerji dolu, kıpır kıpır… Çocuk ruhunu hiç kaybetmeyen, dinlemekten her zaman çok keyif aldığımız bir sanatçı Deniz Arcak… Mavişehir Dergisi’nin yeni sayısında Deniz Arcak ile samimi ve keyifli bir röportaj gerçekleştirdik.
Deniz Arcak’ı herkes tanıyor ama bir de sizden dinleyelim. Kendinizden kısaca bahseder misiniz? Nerede doğdunuz? Nasıl bir ailede yetiştiniz? Nasıl bir eğitim aldınız?
Ankara’da doğdum, aile seçilmez ama eğer seçilseydi tam da bu aileyi seçerdim. Annem, babam ve ablamdan çok ama çok memnunum. Çok okuyan, kültür düzeyi yüksek, orta halli bir ailede doğdum. İyi bir eğitim aldırmaya çalıştılar fakat, hiperaktivite bozukluğu, dikkat eksikliği ve disleksi yüzünden eğitime çok direnç gösterdimdi doğrusu 🙂
Çocukluk ve gençlik yıllarınız nasıl geçti? O yıllardan unutamadığınız anılarınız varsa bizimle paylaşır mısınız?
Tek derdim eğlenmekti, hatta annem; “Sürekli eğlenemezsin, hayat böyle birşey değil” diye bana kızardı ama sonrasında; “Hep eğlen, sakın vazgeçme” demişti. Babam da; “Hayal kur, büyük hayaller kur, hayaller olmadan yaşanmaz” derdi.
Tiyatro ve müziğe olan ilginizi nasıl ve ne zaman keşfettiniz?
Onu bilemeyeceğim, başka bir şekilde var olamayacağım için, içgüdüsel oldu sanırım. Kendimi bildim bileli ilgim var ikisine de ve içinde olmaktan çok mutluyum.
İlk albümünüz olan “Nerde” 1993 yılında piyasaya çıktı. O yıllardan bahseder misiniz?
Zevkliydi, sanki hepimiz üniversiteden sınıf arkadaşları gibiydik, tertemiz ve dertsizdik. Sevdiğimiz işleri yapar hem eğlenir hem müzik yapardık. Güzel yıllardı.
90’lı yılları hepimiz için bu kadar özel kılan sizce nedir?
Sanırım samimiyet.
Sizin için en özel ve sizi en iyi ifade ettiğini düşündüğünüz albümünüz hangisi?
Yaptığım birkaç single’dan önceki, Fuat Güner’le yaptığımız, “Eyvallah”, “Veda”, “Rüzgarın Lafı Yok” gibi özel şarkıların yer aldığı “Kıpır Kıpır” albümü.
Hayvanları çok sevdiğinizi biliyoruz. Sizce toplum olarak hayvanlar için neler yapmalıyız?
Sadece hayvanlar için değil, hayatımızda kesiştiğimiz canlı, cansız her şey ve herkes için, saygılı ve sevgili olmalıyız kanımca. Gerisi kendiliğinden oluverir zaten.
Deniz Arcak’ın olmazsa olmazları nelerdir?
Dostlar…
Peki Deniz Arcak’ın manevi yolculuğu ne zaman başladı?
1999 senesinde, Şefik Can Dedemle karşılaşmamla başladı.
Bu manevi yolculuğa başladıktan sonra hayatınızda neler değişti?
Sanırım bakış açısı sadeleşiyor ve merkezin düzeliyor. Yani, sığ sularda boğulmamaya gayret ediyor insan.
Sanat dünyasındaki kişiler genelde dine en uzak kişiler olarak görülür. Bu konudaki düşüncelerinizi öğrenebilir miyiz?
Bu konular hiç belli olmaz, kimde ne olduğunu bilemeyiz, hatta bazen kişinin kendi bile bilemez.
Şu günlerde içinde bulunduğunuz ve gelecekteki projelerinizden biraz bahseder misiniz?
Çooooook. Şu aralar Tan Sağtürk Akademi Çekmeköy’de “vokal performans” dersi veriyorum. Sahnede seyredilmeye değer bir şeyler yapmak niyetindeyim. Ve bir de bir müzikale çalışıyoruz, şimdilik mini ama süper bir ekiple. Bir de yakında bir single sürprizi olabilir ama detaylar net olmadığı için bir şey diyemiyorum 🙂
Son olarak İzmir ve İzmirliler hakkındaki düşüncelerinizi öğrenebilir miyiz?
1974 senesinden beri her yaz Dikili’ye gittiğim için, beni de İzmirli sanırlar zaman zaman. Çok severim İzmir’i, kendimi rahat ve iyi hissettiğim bir yer. Bir de süper arkadaşlarım var orada.
Bu sıcacık sohbetiniz ve verdiğiniz enerji dolu cevaplar için çok teşekkür ediyoruz.
Ben de Mavişehir Dergisi’ne çok teşekkür ediyor ve başarılarınızın devamını diliyorum. Muhabbetler efenim. :))