FreeBees Renklerle Gelişim ve Aktivite Atölyesi’nin kurucusu olan Pelin Pelis’i ve atölyesini yakından tanımak istedik. Mavişehir’de bulunan atölyenin daha önce Türkiye’de uygulanmamış bir sistemle çalışması oldukça ilgimizi çekti.
1-Merhaba, öncelikle sizi tanımak isteriz. Bize kısaca kendinizden bahsedebilir misiniz?
1979, İzmir doğumluyum. 2002 yılında Boğaziçi Psikoloji Bölümü’nden mezun olduktan sonra, 2003’te Kanada-University of Victoria’daFast Track Business Management (Hızlandırılmış İşletme Yüksek Lisansı) ve Cornell Universitesi-Pazarlama İletişimi diploması aldım. Türkiye’ye geri döndükten sonra reklam sektöründe çalıştım. 2011 yılından beri Çocuk Gelişimi ve Psikolojisi, Aile Psikolojisi ve Terapisi, Renkler ve Psikoloji Üzerindeki Etkisi konularında İngiltere St. Clements Universitesi’nden de sertifikalar aldım. Böylece FreeBees’in temelleri atıldı.
2-Hobileriniz ve sizi tanımlayacak özellikleriniz nelerdir?
İlk başta resim tabii ki. 7 yaşımdan beri hiç ara vermeden resim yapmaya devam ediyorum; bugüne kadar birkaç amatör resim sergim oldu, şu anda bir tanesi Alaçatı’da bir otelde devam ediyor. Renklerin dünyasıyla oynamayı seviyorum. Bir diğeri spor, yaklaşık 15 yıldır aktif olarak spor yapıyorum, spor, üniversite dönemimden kalma güzel bir yaşam stili haline geldi. Çocuk hikayeleri yazıyor ve resimlendiriyorum. Çocuklar ve sanatla ilgili olan her şey beni mutlu ediyor.
3- Resimden bahsetmişken bildiğimiz kadarıyla Türkiye ve Dünya çapında 28 ayrı resim ödülünüz var. Bunlardan bahsetmek ister misiniz?
Resim yapmaktan, sanatla uğraşmaktan büyük keyif alıyorum. Duyguları özgürce ve sınırsızca anlatan, anlamlandıran en güzel şeydir sanat. İnsanın bir hobisi olmalı kendini ifade edeceği.
Bu hobiyi ödüllerle pekiştirmiş olmam da gururlandırıyor beni. UNICEF, Çekoslavakya, TBMM, UNESCO gibi mecraların düzenlemiş olduğu resim yarışmaları ve yerel resim yarışmalarında kazandığım tüm ödüller benim FreeBees’e adım atmama başlangıç oldu aslında. Resim geçmişimden feyz aldım diyebiliriz.
4- FreeBees bir insan olsaydı nasıl olurdu, siz nasıl tanımlardınız?
FreeBees neşeli, enerji dolu, çalışkan, yaratıcı, sevimli, sempatik, sosyal, dinleyen, izleyen, farkına varan, gelişmeyi seven, meraklı, konuşkan, tasarlayan, dokunmayı seven, hisseden, çeşitliliğe açık, çocuk ruhlu, aktif bir arı. Mutlu ve meraklı, yüzünden gülümsemesi hiç eksik olmuyor.
5- FreeBees’in diğer atölye ve gelişim kurslarından ayırt edici özellikleri nelerdir?
Bizler FreeBees’i, çocukları sıkmadan, eğlenceli bir şekilde ve onlar farkında olmadan gelişimlerine katkı sağlanması için tasarladık. Onların o güzel enerjileri doğru yer, doğru zaman, doğru kişiler ve enerji dolu, eğlenceli ve özel tasarlanmış aktivitelerle desteklendiğinde, ileri vadede neler başarabileceklerini biliyoruz. Ellerine fırçayı ve boyayı tutuşturup hadi çiz bakalım demek yerine, dans ederek, davul çalarak, yeri geldiğinde de zıplayarak, koşarak, fırlatarak, oyunlar oynarak onların içlerinde bulunan güzellikleri özgürce dışavurmalarını sağlıyoruz. Çizdikleri şekilleri hep birlikte yorumlayıp hem kişisel gelişimlerine, hem de sosyal gelişimlerine katkıda bulunuyoruz. Renklerin gücünü kullanıyoruz atölyemizde. Her rengin psikolojiye etkisini, çocukların renk kullanım tercihlerini analiz ediyoruz. Renklerin dünyasında çocukların üzerindeki etkilerini gözlemliyoruz.
Asıl farkımız; evlerinde, okullarında belirli sınırlar çerçevesinde yaptıkları tüm oyun, resim, sanat, eğlence aktivitelerini bir araya getirip FreeBees atölyesinde kirlenme ve kirletme kaygılarını yok edip maksimum özgür hissettirerek yaratıcılıklarını ortaya çıkarmaya çalışıyoruz ve gelişimlerine katkıda bulunuyoruz. Biz herşeyin sonunda çocuk mutluluğu, gelişime katkı ve yaratıcılık var ise kirlenmenin asla konu olmayacağı rengarenk ve neşe dolu bir atölye yarattık.
6- Atölyenin adı FreeBees yani Özgür Arılar. Arıları isim olarak seçmenizin nedeni nedir?
Arılar yaşayış tarzlarıyla bize ilham kaynağı oldular. Arılar, petek yapan sanatçı, polen yayan işçi, kovanlar halinde yaşayan sosyal varlıklar. Arıların içgüdüsel olarak yarattıkları petek şekli altın orana sahiptir bu doğanın sanatı olarak gözümüze çarptı. Arılar olmazsa doğanın sürdürülebilirliği yoğun şekilde azalyor. Arıların çalışkanlığı da ilham kaynağımız elbette. Bu yüzden biz atölyemize “kovan”, çocuklarımıza “minik arı” dedik. E tabi ben de bu durumda Kraliçe Arı’ları oluyorum.
7- FreeBees atölyesinden çıkan çocuklarda ne gibi farklar olacak?
Gülücük, neşe, konuşkanlık, dikkati odaklama, el-göz koordinasyonu gelişimi, beyin gelişimi, hafıza güçlenmesi, merak, sorgulama, soru sorma ve yorumlama yapmalarına katkı sağlayacağız. Enerjilerini doğru noktaya kanalize etmiş, mutlu çocuklar yaratacağız. FreeBees Arı Kulübü’nde kendilerini gruba ait hissedecekler. Kendilerini “Çalışkan Arılar” olarak görecekler.
Bu keyifli sohbet için Pelin Pelis’e, Atölye tabiriyle “Kraliçe Arı” ya teşekkür ediyoruz. Minik arılarıyla keyifli, yaratıcı, renkli ve öğretici dakikalar geçirmesini diliyoruz.
www.freebees.com.tr