Birbirinden lezzetli yemekleri bulabileceğiniz, Gülfem Ataç ve Cenk Ataç’ın işlettiği Anadolu Kahvaltı ve Ev Yemekleri ile ilgili keyifli söyleşimizi sizlerle paylaşıyoruz.
Sizi biraz tanıyabilir miyiz? Asıl mesleğiniz nedir? Bu işe ne zaman başladınız?
Ben Gülfem Ataç 1994 Hacettepe Üniversitesi Gıda Mühendisliği mezunuyum. Şu anda da Ege Üniversitesi’nde İşletme Yüksek Lisansı yapıyorum. Eşim Cenk Ataç, 1992 Ege Üniversitesi Gıda Mühendisliği mezunu. Çalışma hayatımıza özel sektörlerdeki bir çok gıda firmalarında yer alarak başladık. Çalışma dönemimizde edindiğimiz tecrübeyle güvenilir ve kaliteli bir anlayışla kendi markamızı yaratarak, iş hayatımıza devam etme kararı aldık. 2005 yılında, gıda sektörünün eğitimli, bilinçli ve vicdanlı insanların elinde olması gerekir düşüncesiyle, Karşıyaka Bahriye Üçok caddesinde “Anadolu” markası ile Anadolu ev yemeklerinin eşsiz lezzetini sunmaya başladık. Yaklaşık 9 aydır da Bostanlı’da aynı lezzeti müşterilerimize sağlıyoruz.
Anadolu’ya geldiğimiz de neler yiyebiliriz? İddialı olduğunuz yemekler nelerdir?
Öncelikle serpme kahvaltımız ile güne başlayabilirsiniz. Kahvaltımız da İzmir’de sembol haline gelmiş boyozumuzu mutlaka denemelisiniz.Pişimiz çok farklı ve leziz. Gün içerisinde ise Anadolu mutfağı haricinde, köftemiz ve mantımız konusunda çok iddialıyız. Köftemiz, mantımız ve diğer tüm çeşitlerimiz bize özeldir. Bunun yanı sıra ev yemeklerimizi kilo ile de sizlere ulaştırabiliyoruz. Biz de hemen hergün minimum 30 çeşit ürün bulabilirsiniz. Bunların bazılarını uğraştırıcı olmasından dolayı haftanın belli günleri yapıyoruz. Örneğin her salı tavuklu keşkek günümüz. Her pazartesi lahana sarması günü gibi…
Günlük yemek listenizi neye göre hazırlarsınız?
Sebzeleri mevsimine uygun almaya çalışıyoruz. Geçen süre içerisinde bizi tercih eden kurumsal ve bireysel müşterilerimizin talepleri doğrultusunda da hazırlamaya çalışıyoruz. Her gün çıkan çeşitlerimiz var. Onlar sabittir. Yaprak sarması, mücver, kısır, mercimek köfte, kadınbudu, içli köfte, tatlılarımız, elmalı kurabiyemiz, dere otlu peynirli poğaçamız, mantımız gibi. Her gün iki çeşit çorbamız iki çeşit tavuk yemeğimiz iki çeşit etli yemeğimiz, mevsimine uygun zeytinyağlı yemeklerimiz, ve sipariş üzerine yapılan yemeklerimiz var.
Anadolu olarak en çok neye dikkat edersiniz? Sağlıklı beslenmenin önemi ile ilgili düşüncelerinizi alabilir miyiz?
Sağlıklı beslenme günümüzde artık çok çok önemli hale geldi. Bu kadar hormonlu, suni ve katkılı gıdalar varken, lezzet arttırıcı ajanlar bu kadar kontrolsüzce kullanılırken, hastalıkların ve alerjik durumların artması çok olağandır. O yüzden tüketicilerin bilinçlenmesi ve tercihini bu doğrultuda yapması çok önemlidir. Örneğin biz hiç bir zaman katı kızartma yağı kullanmayız. Maalesef yağ son ürün kalitesini çok etkiler ve maalesef maliyetide çok etkiler. Çoğu üretici tercihini maliyeti düşürmek adına sağlıksız yağlardan yana kullanır. Ve tüketici bunu hiç farketmez. Sadece kısa vadede mide rahatsızlığı, uzun vadede de damar rahatsızlıkları olarak kendine döner. Biz kızartmalarımızı tıpkı evde ki gibi ayçiçek yağı ile kızartırız. Tatlılarımızda sütü su katkısız kullanırız, elmalı kurabiyemizin içindeki elmalı cevizli harcı kendimiz elma ve şekeri pişirerek yaparız. Hazır marmelat kullanmayız. Yemeklerde kullandığımız biber ve domatesi yazdan hazırlar dondurur ya da kavanozlarız. Yöresel ürünler alıp üretimimizde kullanmaya çalışırız. Pazara kendimiz gitmeye özen gösteririz.
Amaç ve hedefleriniz hakkında neler söyleyeceksiniz?
Bizi ve markamızı, insanların sevgi ve iyi dileklerle anması. Bizim de topluma hizmetimiz bu şekilde. Sevgiler…