Bir Konu Bir Konuk sayfamızda Op. Dr. Müfit Özyiğit ile 4D renkli Ultrasonografi hakkında ve sevgili eşi Belgin Özyiğit’le de mutlu evlilikleri hakkında söyleştik.
Müfit Bey önce sizi biraz tanıyabilir miyiz? Sonrasında sizin sevgi dolu hikayenizi eşiniz Belgin Hanım’dan dinlemek istiyoruz…
18.12.1963 Manisa doğumluyum. İlköğretimi (1975) Balıkesir Atatürk İlkokulu, orta öğretimi (1978) Karşıyaka Ortaokulu, liseyi (1981) Karşıyaka Gazi Lisesi, Üniversite öğrenimimi de (1987) Ege Tıp Fakültesi’nde tamamladım.
İzmir Ege Doğumevi ve Kadın Hastalıkları Hastanesinde Kadın Hastalıkları ve Doğum ihtisasımı 1995 yılında tamamladım. İhtisas sırasında (1993 yılında) henüz Windows ve internet olmadığı dönemde Türkiye’nin ilk merkezi bilgisayar sisteminin Ege Doğumevinde kurulmasında görev aldım ve bunu bir kongrede sundum.
Daha sonra da bilgisayar merakım artarak devam etti. İhtisas sonrasında Turgutlu Sigorta Hastanesine tayin oldum. (1995) Bu hastanedeki ilk 1,5 yılım tek uzman olarak çalışarak geçti. Hastanede doğumhanenin kurulması ve hastanenin ilk doğumunun yaptırılmasında rolüm oldu. 2000 yılında Turgutlu Sigorta Hastanesinin Türkiye’nin 3. İSO 9001 kalite standartı alan hastanesi olmasında rol oynadım ve 2 yıl Kalite Temsilciliğini yaptım. 16 yıllık Sigorta hastanesi, akabinde Devlet Hastanesi ile bir arada sürdürdüğüm muayenehanecilik hizmetimden sonra hükümetin çıkarttığı tam gün yasası nedeniyle hastane görevimden istifa ettim. 2 yıl sadece muayenehane işlettim. 1 ay önce de muayenehanemi Bostanlı’ya taşıdım. Hizmetime şu an Bostanlıda devam etmekteyim.
4 boyutlu ultrasonografi cihazını ilk kullananlardan biri olarak sizden konu hakkında bilgi alabilir miyiz?
2004 yılında İstanbul’da katıldığım bir Ultrasonografi kongresinde ilk kez 4 boyutlu ultrason ile tanıştım. Bu kongrede anlatılanlardan ve görüntülerden çok etkilendim. Ultrason’u ilk bulan kişinin, gelişmelere bakarak bu konuda daha fazla bir şey yapılamayacağını söylemesi dikkatimi çekti. Ancak o dönemde bilgisayarın olmadığı, aslında 4 boyutlu ve renkli görüntülerin bilgisayar sayesinde oluşturulduğunu öğrendim. Bilindiği gibi Ultrason cihazı sadece ses dalgaları ile çalışan ve hiçbir yan etkisi olmayan bir tanı yöntemidir. 4 boyutlu ultrasonografide de farklı bir dalga boyu gönderilmemekte, 4 boyutlu görüntüyü oluşturan bilgisayar sistemi olmaktadır. Evrende 3 boyut vardır. 3 boyutlu ultrasonda anne karnındaki bebeğin görüntüsü anlık görüntü şeklinde alınır ve 3 boyuttan incelenir. Aynı zamanda bu görüntüden çok ince kesitler alınarak bebeğin iç organları da incelenebilmekte ve anomali (sakatlık) taraması en ince ayrıntılarına kadar yapılabilmektedir.
Evrendeki 4. Boyut ZAMAN boyutudur. Yani ultrasondaki bu 3 boyutlu görüntüyü bebek hareket ederken de alabiliyorsanız o zaman bu görüntü 4 boyutlu olmaktadır. Kısaca anne karnındaki bebeği hem her yönden, hem de hareketli olarak görebiliyorsanız buna 4 boyutlu ultrasongrafik inceleme denir. Bebeğin gerçek görüntüsünü alabiliriz ve doğum sonrasındaki resimlerle bu görüntüler bire bir eşleşmektedir.
2004 yılında muayenehaneme bu ultrasonografi cihazını Ege bölgesi’nde ilk alanlardanım. Ancak bu bana yeterli gelmedi. Kısa bir süre sonra bilgisayar merakım da bu konuda etken olunca; ultrasonografi cihazı ile bilgisayarım arasında bir bağlantı kurdum ve görüntüleri bilgisayarıma kaydetmeye başladım. Bu görüntüleri CD kaydı şeklinde her gelen hastama vermeye başladım. Bir süre sonra bir şeyi fark ettim. Görüntüleri hastalarım evlerinde seyrederken muayene sırasında olduğu kadar iyi anlamıyorlardı ve bu dönemde gelen bir hastamın bebek kalp atım seslerini cep telefonunun kaydına almak istemesi bende yeni bir fikir oluşturdu. Sesli kayıt… Ben de bir mikrofon vasıtası ile ultrason incelemesi sırasındaki konuşmalarım, bebek kalp atım sesleri, annenin ve diğer yakınlarının konuşmalarını da kaydetmeye başladım. Böylelikle evde bu CD’yi seyrederken görüntüleri daha iyi anlamaya başladılar. Aynı zamanda bu kaydı saklayarak bebeğin doğumundan sonra kendisinin de seyretmesi olanaklı hale geldi. Bu da çok güzel bir anı olarak (doğmadan önceki görüntüleri ile) saklanabilecek hale geldi.
10 yıllık bu görüntülerden derlediğim bir ultrasonografi filmimi Youtube’da yayınladım. Aşağıdaki videoyu izleyebilirsiniz.
[youtube id=”p9fzOvFu-Qw” width=”620″ height=”360″]
Aynı zamanda bebeklerin renkli görüntülerinden bir fotoğraf arşivi düzenledim. Bu fotoğraflardaki ve filmimdeki bebek görüntülerine de birer isim vererek, o anda ne yaptığını biraz da mizahi olarak yorumlayarak ekledim.
Projelerinizden söz edebilir misiniz?
Yakın bir zamanda yapmayı planladığım projem ise bir dış kamera ile ultrason sırasında annenin ve diğer yakınlarının görüntülerini de kaydederek ekranın diğer yarısında da bu görüntülerin görülebilmesini sağlayabilmek olacak. Bu sayede o anda insanların tepkilerinin de görüntülenmesi ile o anların anısının saklanmasını da sağlayabileceğim. Belki de daha ilerde bu kayıtların 3 boyutlu gözlükle 3 boyutta görüntülenmesi de sağlanabilir… Halen Karşıyaka Bostanlı’da muayenehanecilik hizmetime devam edip hastalarımın doğumlarını ve diğer girişimlerimi İzmir Çınarlı Hastanesinde veya hastanın isteği üzerine diğer özel hastanelerde de yaptırmaktayım.
4D renkli ultrasonografi hakkındaki açıklayıcı bilgiler için teşekkür ederiz.
Şimdi de Belgin Özyiğit’le Müfit Özyiğit’in sevgi dolu hikayesini paylaşacağız. Belgin Hanım sizden hikayenizi dinleyebilir miyiz?
Tesadüflere inanır mısınız? Ben uzun zamandır inanmıyorum… Hayır sadece mesleğimden ötürü değil, düşünce ve inancın gücünü yaşamımda pek çok kez gerçekleştirmiş biri olarak inanmıyorum. Bunun benim için en büyük kanıtı birlikte büyümeye ve birlikte gelişmeye söz verdiğim sevgili eşimdir. Ben çocukluğumdan beri Karşıyaka’da yaşadım. Liseyi Karşıyaka Kız Lisesi’nde okudum. Liseye başladığımda okulumuz ilk erkek öğrencilerini aldı ve birlikte mezun olduk. Sene 1981.. 9 Eylül İktisat Fakültesini bitirip ilk evliliğimi yaptım ve anneliğin kutsallığını oğlum ve kızımı büyütürken yaşadım. Onları büyütürken ben de büyüdüm. Ne çok şey öğretiyor çocuklarımız farkında mıyız? Halka ilişkiler eğitimi aldığım dönemde bir yandan kendi işletmemi yürüttüm. Bu defa iş hayatında büyüdüm. Müşterilerim bana ne çok şey öğretti minnettarım. Bir yandan da öğrenmeye doymayan ruhum bilinmeze merak sardı ve metafizik, spiritoloji derken kendimi bireysel ve ruhsal gelişim üzerine yüzlerce kitap ve eğitimler içinde buldum. Keşke… Keşke benim ruhumu anlayan bir eşim olsaydı… Acaba ruh eşi dedikleri gerçekten var mıydı? İnandım inanmasına ama nerdeydi kimbilir..
Yıllar çok şey kazandırıyor insana.. İsteseniz de istemeseniz de yaşam sizi değiştiriyor. Ben buna gelişmek diyorum hatta büyümek… Yaş aldıkça kazanç hanemiz güçlenir, ruhumuz asla yaşlanmaz… Ben buna inanırım. Eşimden ayrıldıktan sonra bir yandan özel bir şirketin müşteri ilişkileri yönetimi yaparken, bir yandan yaşam koçluğu yapmaya başladım. Oğlum İstanbul’da İspanyol dili ve edebiyatı okuyor. Kızım liseyi basketbol bursuyla Antalya Koleji’nde yatılı burslu okuyup milli takım oyuncusu oldu ve şimdilerde Amerika’da bir kolejde burslu okuyor. Biz de eşimle birlikte ikinci baharı değil, her günümüzü bahar tadında yaşıyoruz; söz verdiğimiz gibi birlikte büyüyerek ve gelişerek… Nasıl mı tanıştık? Facebook’daki lise toplantılarına hiç katılamazdım. Geçen sene Lamia gemisinde sabah kahvaltılı toplantıyı nedense kaçırmak istemedim… Çok da hoş oldu benim için; çünkü yakın bir tarihte Kent konseyinde vereceğim bir seminere gelmek isteyen arkadaşlarım oldu, bir arkadaşım benim konularıma ilgili bir arkadaşını getirdi seminerime… Sonrasında bitmek bilmeyen doyumsuz sohbetler başladı. Zamanın ne kadar göreceli olduğunu bir kez daha keşfettik. Günleri yıllar gibi yaşamaya başladık.
Bostanlı’da oturuyoruz. Üstelik ilk evliliğimde oturduğum sokakta… Hep bir kır düğünüyle evlenmek istemiştim. Eşimle bir kır düğünüyle evlendik. Aynı lisede üç yıl okuyup hiç yüzünü hatırlamadığım biricik aşkımla ruhtaki ve yaşama bakışımızdaki anlatamayacağım benzerliklerle şimdi hayallerimizi ve hedeflerimizi gerçekleştirerek büyümeye devam ediyoruz…
Bunların hepsi size göre güzel bir tesadüf olabilir. Bana göre evrene gönderdiğim istek paketimin, olması gereken anda tezahür etmesi… Bilesiniz ki; gerçekten tüm öğretileri kendi yaşamımda uyguladım… Teşekkürler sevgili yaradan, evren ve teşekkürler yüreğim.
Bir tek ülke istiyoruz adı DÜNYA, bir tek ırk istiyoruz adı İNSAN, bir tek kaynak istiyoruz adı SEVGİ…
Op. Dr. Müfit Özyiğit
ADRES:
Cemal Bülbül Sok. No:24 D:2 Bostanlı
Tel: 0(232) 330 01 04
Gsm: 0(532) 277 59 70