İzmir-Çiğli, Aydınlıkevler Mahallesi’nde kurulan Özel Küçükkaptan Anaokulu, Atatürk’ün çizdiği çağdaş ve aydınlık yolda geleceğimizin güvencesi olan çocuklarımızın okul öncesi dönemde en iyi fiziksel koşulların ve yenilikçi, çağdaş eğitim yaklaşımlarının özenle şekillendiği, çocuğun daima merkezde yer aldığı sıcak, güvenli bir okul öncesi kurumudur.
Özel Küçükkaptan Anaokulu, Küçükkaptan Ailesi’nin eğitime nitelikli katkı sağlamak amacıyla gerçekleştirdiği bir girişimdir. Okulumuz 2017 Eylül ayı itibari ile aktif olarak eğitim öğretime başlamıştır. Kurucumuz Eyüp Küçükkaptan emekli iş adamı ve sanayicidir. Türkiye’de plastik geri dönüşümün ilk uygulamalarını başlatan ve uzun yıllar sektöre başarıyla hizmet vermiş bir sanayicidir. Kızları Şebnem Küçükkaptan, Mütercim-Tercüman, Seden Küçükkaptan Öngün İngilizce Öğretmeni olup, gerek anadil gelişimi gerekse yabancı dil edinimi başta olmak üzere kurumumuzun eğitim çerçevesinin belirlenmesi ve genel işleyişten sorumludurlar. Okulumuz, Küçükkaptan Ailesi’nin iş ve eğitim dünyasındaki bilgi ve deneyimlerini gönül verdikleri okul öncesi döneme taşımak, çocuklara ve ailelere okul öncesi dönemde en iyi hizmeti vermek üzere kurulmuştur.
Özel Küçükkaptan Anaokulu için her çocuk çok değerli ve özeldir. Okulumuz, yavrularımızın belki de ilk kez ailelerinden ayrı bir ortamda bulunacak olmalarının bilinciyle, onları her yönden destekleyecek uygun şartları sunmayı; kendilerini evlerindeki kadar mutlu, sevgi dolu, şefkatli ve güvenli bir ortamda hissedecekleri bir okul ortamında gelişip büyümelerini ilke edinmiş ve mezun ettiğimiz her bir çocuğumuzun, topluma kılavuz olacak bireyler olmasını hedeflemiştir.
Eğitim yaklaşımımız
Okulumuzda, çocuk daima merkezdedir ve en önemlisi her çocuğun biricik olduğu kabulüyle hareket edilir. Eğitim sistemimizin temelinde, günlük yaşam, duyu, matematik, dil ve kozmik alan (kültür alanı) olarak belirlenen beş alanda beceri ve kazanımların ön plana çıkarıldığı Dr. Maria Montessori tarafından geliştirilmiş olan Montessori eğitim modeli vardır. Montessori eğitiminde, çocuğun bağımsız olmasını sağlayan ve gelişimini destekleyen en uygun çevrenin hazırlanması esastır. Bayan Montessori, bilgiyi ezberden kurtarıp; yaparak, yaşayarak öğrenmeyi esas almıştır. Montessori’ye göre çocuk dünyanın neresinde olursa olsun “emici zihin” olarak nitelendirdiği bir yetiye sahip olarak doğar ve emici zihin ilkesi çocuğun zihinsel potansiyelini ortaya çıkarmayı amaçlar. Montessori eğitiminde öğretmenin rolü rehber olmaktır. Çocuklar, kendi hatalarını kendileri düzeltme eğilimine girerler. Bireysel öğrenme, hazırlanmış çevrede gerçekleşir ve her çocuk kendi gelişim adımlarını sergiler. Çocuklar kavramları birebir gerçek hayatta ve çocuk merkezli bir çevrede öğrenirler. Her şey çocukların kullanımına göre ayarlanmıştır, materyaller belli bir düzen içinde kullanılır ve yerine konulur. Çocuklar bulundukları çevre itibariyle düzene alışırlar ve bu ortam onların pozitif bir atmosferde yetişmelerini sağlar. Öğretmen araştırmacı, sabırlı, güler yüzlü, sıcak, sevecen ve iyi bir gözlemci olmalıdır. Öğretmen öğrenmeyi dayatan değil, öğrenmeyi güdüleyen niteliktedir. Çocuklar istedikleri materyalle çalışmakta özgürdürler. Eğlenmenin zevkiyle ve araştırma isteğiyle çalışırlar. Maria Montessori her yaşta çocuğun anlayabileceği düzeyde somutlaştırılan ve bunu bütünlük içinde yapısalcı bir yaklaşımla aktaracak bir yöntem ve materyaller dizisi geliştirmiştir. Böylece çocukların toplumsal, duyusal, fiziksel, bilişsel ve davranışsal gelişimleri desteklenir; bütüncül bir yaklaşım içinde gelişimlerine tüm yönleriyle özen gösterilen çocuklar gelecek yaşamlarında başkalarına, çevrelerine, kendilerine saygı duyan, sorumluluk sahibi, duyarlı, toplumla uyum içinde yaşamlarını sürdüren, kendileriyle barışık bireyler olmaları yönünde rehber nitelikli bir eğitim alırlar.
Okulumuzda neler yapıyoruz?
Okulumuzda tam gün ve yarım gün eğitim verilmektedir. Montessori programı çerçevesinde gerçekleştirilen günlük yaşam becerileri, duyusal alan, dil alanı, matematik alanı ve kozmik alan çalışmaları yanı sıra; Branş öğretmenlerimizle birlikte çocuklarımızın ilgi ve yeteneklerini keşfetmek için fırsatlar sunuyoruz.
Okulumuzda, İngilizce yabancı dil programımız tam güne yayılan ve Montessori uygulamalarını da içeren şekilde yürütülmektedir. Ritim, Orff, beden perküsyonu, doğaçlama yoluyla drama ve ek olarak İngilizce işlenen Preschool Prodigies programı ile yürütülen müzik eğitiminin yanısıra, İngilizce görsel sanatlar, jimnastik, izcilik, satranç ve yaratıcı drama etkinlikleri yapıyoruz. Dil Gelişimi Atölyemiz son derece önemsediğimiz bir programdır. Çocuklarımıza 3- 6 yaş, ilkokul öncesinde 1721 adet farklı sözcük ve kavramdan oluşan çok geniş bir sözcük dağarcığı kazandırmak hedeflenmiştir. Özel olarak geliştirilmiş oyunlarla yapılandırılan bu program Türkçe ve İngilizce olarak gerçekleşir. Ayrıca dikkat güçlendirme çalışmaları yürütülmektedir.
Bahçemiz bizim dış mekandaki doğal sınıfımızdır. Bahçemizde sanat, spor, geleneksel çocuk oyunları, kitap okuma ve serbest oyun, çocuklarımızın keyifle yaptığı etkinliklerdendir. Çatısız eğitimi önemsiyoruz, bu nedenle sadece kendi bahçemizde değil, düzenlediğimiz Orman Atölyeleri ile çocukların doğayı tanımasını ve doğada doğal malzemelerle öğrenmesini destekliyoruz. Kozmik alan çalışmaları içinde yer alan fen-doğa etkinlikleri dışında her ay ayrıca Bilim Atölyeleri düzenleyerek, aylık eğitim programımızla bütünleştirilmiş bir konuyu derinlemesine öğreniyoruz. Mutfak Atölyemiz, hem kendi kültürümüzün hem de farklı kültürlerin değişik tatlarını tanıdığımız bir etkinlik olarak kalmıyor; çocuklarımız hem işbirliği yaparak sosyalleşiyorlar hem de yaparak, yaşayarak öğreniyorlar. Her ay okulumuzda farklı bir meslek tanıyoruz ve alanında profesyonelleri ağırlıyoruz. Fırsat eğitimine önem veriyoruz. Özel gün ve kutlamaların yanı sıra geziler yapıyor, okul dışında da sınırları tanıyor ve sosyal beceri gelişimine azami destek sağlıyoruz.
Sosyal beceri gelişimini önemsiyoruz, ödül ve ceza kullanmıyoruz
Bizler yaşam boyu eğitimin önemine inanıyoruz, bu nedenle eğitimin uzun soluklu bir süreç olduğunu biliyoruz. Kaldı ki ham bilgiyi öğrenmekten çok, edinilen bilgiyi kullanmak, hayata geçirmektir esas önemli olan. Bu nedenle; eğitim hayatı boyunca aynı temel konular belli bir tekrarla üzerine yenileri konularak öğrenilir. Çocuklara kazandırmaya çalıştıklarımızın en önemlisi, öğrenmenin öğrenilmesi, farkındalık, nezaket, zerafet, özgüven, özdisiplin, özdenetim, sorumluluk duygusu, dikkat ve konsantrasyon, sorgulama, yaratıcı düşünme, farklı yönleri de içine alan, -kopuk değil- ilişkilendirmeye dayalı bütüncül bir bakış açısı, sorunlarla baş edebilme- çözüm üretme ve ifade becerisi, yani bir başka deyişle, genel olarak “sosyal beceri”. Çalışan, üreten, sağlıklı bireylerin motivasyon kaynağı yine kendileridir ve mutlu olmak için dış motivasyona ihtiyaç duymazlar. Kendi ilgi ve yetenekleri doğrultusunda çalışmalarında ilerleyen ve ustalaşan çocuklar farklı yaş grupları içerisinde hem daha çok öğrenme fırsatı yakalarlar hem de doğal olarak liderlik özelliklerini geliştirirler. Sosyal becerileri gelişmiş bireyler toplum içinde sevilen ve sayılan, başarılı ve örnek kişiler olarak ön plana çıkarlar.
Sağlıklı kişisel ve bireysel gelişim için çocukların birbirleriyle yarıştırılmadığı, ödül ve ceza yönteminin kullanılmadığı okulumuzda çatışmalar “Barış Masası”nda çözümlenir; barışçıl, saygılı ve nazik bir dille açık iletişim kurulan, duygu ve düşüncelerin karşılıklı ifade edilebildiği “Barış Masası” uygulaması, çatışmaların çözümünde çocukların kalıcı tutum ve davranış geliştirdikleri bir Montessori klasiğidir.
Çocuklarımız çok şanslı. Çocuklar çocukluklarını yaşamalı, oyun oynamalı, temiz hava almalı
“Çocuğun işi oyundur”, onların oyuna doyarak büyümelerini istiyoruz. Günümüz koşullarında, çocuklar sadece evde ve ebeveyn eşliğinde kısıtlı zamanda parkta oyun oynayabiliyorlar. Oysa çocuklar dışarıda daha çok vakit geçirmeliler. Bizim çocuklarımızın bahçede oynayarak geçirdikleri zaman dilimi çoğu okula göre çok fazladır. Serbest oyun zamanı olduğu gibi, planlı bahçe oyun ve etkinlikleri çocuklarımızın hem kişisel ve sosyal gelişimlerini hem de bedensel gelişimlerini çok olumlu etkiliyor. Bu yönden de çocuklarımız oldukça şanslılar. Doğal çim ve meyve ağaçları içinde bir bahçede oynadıkları gibi aynı zamanda tarla işleriyle de ilgileniyorlar. Kendilerine ait, ekip diktikleri sebze tarlaları var. Üzüm bağları bile mevcut. Şehirde dalından üzüm yiyebilen nadir çocuklar. Doğayla barışık büyüyorlar. Doğayı sevmeyi, emeği, üretmeyi ve paylaşmayı öğreniyorlar. Kendi yetiştirdikleri ürünlerin menüde kullanılması onları daha da mutlu ediyor.
Aile katılımı çok önemli
Aile katılım etkinlerini okul-aile işbirliği çerçevesinde çok önemsiyoruz. Velilerimizin bizlerle geçirdikleri vakit çok değerli. Onların zamanları ve ilgileri doğrultusunda gerçekleştirdikleri etkinlikler okul ile veli arasındaki ilişkileri güçlendiriyor, daha sağlıklı iletişim kurulmasına olanak sağlıyor. Bizim onları, onların da bizleri anlamaları için fırsat sunuyor. Velilerimizin geri bildirimleri, birlikte daha iyiye ulaşmada önem arz ediyor, çünkü hepimizin ortak noktası çocuk. Yani hepimiz aynı gemideyiz ve geleceğin kaptanlarını yetiştirmeyi hedefliyoruz.
Fiziki şartlar ve kalite
Okulumuz bir anaokulunda olması gereken özellikler gözönüne alınarak aydınlık, ferah ve havadar olmasına dikkat edilerek temelden projelendirilmiştir.
Derslik donanımları doğal ahşaptan yapılmış, boyalı malzemelere çok az yer verilmiştir. Kullanılan oyuncakların da bir o kadar doğal olmasına özen gösterilerek, CE belgeli ürünler dışında oyuncak barındırılmaması esas alınmıştır.
Okulumuzda güvenlik açısından her türlü tedbir alınmıştır. Çift yangın merdiveni bulunmaktadır. Yangın tüplerinin yanı sıra yangın söndürme hortumu her katta mevcuttur. Alarm ve duman sensörleri her bölümde bulunmaktadır. Sınıflarda zemin döşemesi antibakteriyel Alman malı laminatla kaplı olup, diğer koridor ve ıslak zeminler kaydırmaz seramik ile döşenmiştir. Ahşap kaplama iç merdivenin, genişliği ve adım aralığı özel olarak hesaplanmış olup çocuk boyundaki trabzanı ile kullanımı son derece rahat ve güvenlidir. Çocuklarımızın sağlığı ve güvenliği için kalite ve güvenlikten asla ödün verilmez iken, çocukların estetik duygusunun gelişimine katkıda bulunmak, ev ortamının sıcaklığını okul ortamına taşımak da özen gösterilen önceliklerden olmuştur.
Kapıların hiçbirinde eşik yoktur. Kapı pervazları özel olarak kenarları yuvarlatılmış kasadan imal ettirilerek çocuklarımızın zarar görmemesi amaçlanmıştır.
Dersliklerimizde, çeşitli etkinliklerde kullanım kolaylığı sağlaması amacıyla lavabolarımız olup, ayrıca her katta ayrı ayrı kız – erkek öğrenci ve öğretmen tuvaletleri ile lavabolar bulunmaktadır; böylece ders sırasında merdiven inişi çıkışı yapılmaz, sadece el yıkamak için sınıftan öğrenci veya öğretmen çıkmak zorunda kalmaz.
Binamızda mantolama vardır ve ısınma doğal gaz ile yapılmaktadır; ayrıca her derslik ve bölgede klima da bulunmaktadır.
Okulumuzda güvenlik kontrol amaçlı kamera sistemi bulunmaktadır.
Her derslikte ve yemekhanede geniş özel gözlem camları bulunmaktadır, çocuğunuzun sizi içeriden göremeyeceği ancak gerektiğinde sizin onu dışarıdan izleyebilmenizi sağlayan özelliktedir.
Dış mekan
Bahçemiz eğitim programımızın bir parçasıdır ve doğal dersliğimizdir. Etkinlikleri planlarken yaz-kış azami ölçüde bahçeyi kullanmaya özen gösterilir. Bahçemiz doğal çimdir ve suni herhangi bir yer döşemesi kullanılmamıştır. Organik ilaçlama yapılmaktadır. Oyun alanı, çocuklarımızın hem psiko-sosyal gelişimini destekleyecek hem de motor gelişimi ile birlikte bedensel koordinasyonlarını da geliştirmeye yönelik hazırlanmış olup, ahşap malzemeden imal edilmiştir. Çeşitli etkinlik köşeleri oluşturulmuş ve özellikle geleneksel sokak oyunlarının öğrenildiği ve oynandığı alan olarak kullanılması hedeflenmiştir.
Mevsimlere göre çeşitli meyve ağaçlarımız ve ekim dikim alanlarımız ile çocuklarımız, tarladan sofraya olan süreci yaşama şansını elde ederler. “Sabretmek, emek vermek ve üretmek” gibi soyut kavramlar böylelikle çocuklar için anlam bulur ve kavraması kolaylaşır. Uygulanan etkinlikler ve doğal çevre ile bilime merak uyandırılarak, “Ne, neden, nasıl, niçin, ne zaman” sorularını sormak ve cevaplarını aramaya başlamakla küçük kaptanların büyük kâşiflere dönüşme serüveni için demir alınır.
Tarladan sofraya -sağlıklı beslenme -sağlıklı gelişim
Beslenme, özellikle küçük çocukların gelişimi için büyük önem taşımaktadır ve ebeveynler bu konuda oldukça hassastır.
Okulumuzda menümüz sabah kahvaltısı, öğle yemeği ve ikindi kahvaltısı olarak üç öğünden oluşur. Yemek listemiz, dengeli biçimde günlük gıda türü ve kalori tablosuna uygun şekilde uzman tarafından aylık olarak oluşturulur.
Menüler hazırlanırken mevsimine göre sebze ve meyve seçimine dikkat edilir, gıda tedarik zincirimiz de bu amaca uygun olarak işletilir. Konserve ürünler kullanılmaz. Koruyuculu ürünler, şekerleme türü gıdalar ile salam, sosis gibi şarküteri ürünleri tüketilmez. Sütün günlük olmasına dikkat edilir, ancak güvenirlilik açısından açık süt kullanılmaz.
Ayrıca çocuklarımız öğretmenleri eşliğinde, okulumuz tarlasında yetiştirilen mevsimine uygun sebzeleri ve yine meyve bahçemizde yetiştirilen meyveleri de beslenme saatinde keyifle tüketirler. “Tarladan sofraya” sloganıyla ekoloji ve mutfak etkinlikleri sayesinde çocuklarımız üretmenin ve tüketmenin anlamını yaşayarak öğrenirler. Bu sayede sadece günlük yaşam becerileri kazanmakla kalmaz, özgüvenleri ve sorumluluk duyguları da gelişir.
[colored_box color=”green”]Adres: Çiğli Aydınlıkevler- Çiftehavuzlar mevkii 6779 Sk. No: 23
Tel: 0232 370 1011 www.kucukkaptan.com.tr[/colored_box]