Kuşatma Altında Aşk, Türk Usulü, Gelinlik Kız, Kara Melek, Mühürlü Güller, Zeytin Dalı, Affet Beni, Evimin Erkeği, Çılgın Dostlar, Kalbim Seni Seçti gibi sinema ve dizilerden aynı zaman da Savaş ve Barış, Abelard ve Heloise, Kral Oidipus, Sahibinin Sesi, Huzur, Romeo & Jüliet, Suç ve Ceza, Yaprak Dökümü, Cengizhan’ın Bisikleti, Tekrar Çal Sam, Romeo & Juliet, Çığ, Türkiye Kayası, Bankta İki Kişi, Günışığına Mektup adlı tiyatro oyunlarından izlediğimiz samimi, enerji dolu, sevecen, başarılı aktris Sevtap Çapan Mavişehir Dergisi’nin sorularını tüm içtenliğiyle yanıtladı.
Sevtap Hanım öncelikle sizi tanımak isteriz. Bize biraz kendinizden bahseder misiniz?
Tabii… Sevtap Çapan. Çeyrek asırdır sanatın içinde olan bir oyuncuyum. Müjdat Gezen Sanat Merkezi’nin ilk mezunlarındanım. Hatta son sınıftayken profesyonel sahne hayatıma İ.B.B Şehir Tiyatroları’nda başladım. Tiyatro, dizi ve sinema filmi çalışmalarımın yanı sıra dublaj sektöründe de yer almaktayım. Metin yazarlığı ve Beykoz yerel gazetesi Özgün Haber’de köşe yazarlığı yapmaktayım. Aynı zamanda Türk Kadınlar Birliği Beykoz Şube Başkanıyım. Tiyatro P.A.S’ın Genel Sanat Yönetmenliğini yürütmekteyim. Dürüstlüğü ve disiplini severim. Çalışkan ve idealist bir yapım var. En çok aileye, arkadaşlığa ve doğaya değer veren biriyim. Saygısız insanlara tahammülüm azdır. Sorunlarla değil, çözümlerle ilgili olmak için gayret gösteriyorum.
Sizi tiyatroya yönelten sebep ne oldu?
İçimde hep sanata karşı bir yakınlık hissi vardı. İlkokulda orkestra şefiydim, iyi resim yapardım, güzel şiir okurdum. Ortaokul yıllarımda ise tiyatro ile tanıştım. Edebiyat öğretmenimiz yönettiği bir oyunda bana rol verdi. Sahnede olmak bundan sonraki en büyük tutkum oldu.
2019 – 2020 yeni tiyatro sezonu için yeni projeleriniz var mı ? Hangi oyunlarla seyirci karşısına çıkacaksınız?
Elbette… Sahneye çıkmadan olmaz. Tiyatro P.A.S olarak bu sezon Seri Oyun projemiz var. Ben Serisi – Kurtuluş ve Ben Serisi – Cumhuriyet olmak üzere bu iki döneme ait, tarihimizde önemli yeri olan şahsiyetlerin biyogrofilerini içeren oyunlar hazırlamaktayız. Kurtuluş Serimizde Mehmet Dağıstanlı’nın kalemi, Özgür Kaymak’ın yönetimiyle “Ben Kara Fatma” oyununda Kurtuluş Savaşı Kahramanımız Fatma Seher’i canlandıracağım. Şu an provalara başladık. Kasım ayında prömiyer yapmayı hedefliyoruz. Cumhuriyet Serimizde ise Elçin Gürler’in kalemiyle “Ben Nezihe Muhiddin” oyununda şube Başkanlığını yaptığım Türk Kadınlar Birliği’nin kurucusu, kadın hakları savunucusu, öğretmen ve yazar olan Nezihe Muhiddin’i canlandıracağım. Prömiyer için 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü hedefliyoruz.
Ben Serisi – Kurtuluş ‘un provada olan ve provaya girecek olan oyun isimlerini de eklemek isterim; Ben Kazım Karabekir, Ben Nezahat Onbaşı, Ben Hasan Tahsin, Ben Fevzi Çakmak olmak üzere bu ilk serimizde dört oyun daha mevcuttur. Kurtuluş savaşımızın başlangıcının yüzüncü yılına ithafen bu seri yaratılmıştır. Tiyatro sahnesinde seyirci ilk kez bir oyun serisiyle tanışacaktır.
Ben Serisi – Cumhuriyet’in ikinci oyunu ise “Ben Celile – Nazım Hikmet’in Annesi” yazım aşamasındadır. İlk ressamlarımızdan Ayşe Celile Uğuraldım’ın hayatını konu almaktadır.
2019 – 2020 sezonunda “İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatrolarında” sahnelecek oyunlar arasında yer alan kendinizin yazıp ve yönettiği “Peri Kız Müzikali” adlı çocuk oyunu hazırlıkları nasıl gidiyor?
Harika… Çok heyecanlıyım. Okuma provalarımız başladı. Oyuncularımız ve yaratımcı ekibimizle ortak bir dil oluşturmayı hedefliyordum. İkinci haftamızda bu ortaklık oluşmaya başladığı için hepimiz mutluyuz ve hızlı yol kat edeceğimizi düşünüyorum. Yaklaşık 20 şarkıdan oluşan tam bir müzikal yapıya sahip olan bir Çocuk Müzikalidir, Peri Kız Müzikali. Özgün öyküsü, özgün müzikleri ve özgün tasarımlarıyla ilgi çekeceğini düşünüyorum. Şarkılarımızın bestesine başlandı ve ilk şarkı çalışmalarımız başladı. Önümüzdeki günlerde koreografi çalışmalarımıza başlayacağız. Sahne ve kostüm tasarımlarımız da tamamlanmak üzere… Hayırlısıyla kısa bir süre içinde “Ve perde” diyeceğiz.
Peri Kız Müzikali oyununu yazarken esinlendiğiniz bir şey oldu mu?
Kendi hayal dünyam ve oluşan dünya üzerine araştırmalarım! Sadece yazmak istedim. Onca yıldır ilk kez boşta kaldığım bir dönemdi. Evrensel dili olan bir oyun yazmayı hedeflemiştim. Aslında kafamdaki ne çocuklar içindi ne de müzikal. Fakat hayal dünyam beni Peri Kız Müzikali’ni yazmaya yöneltti. Çocuk Oyunlarına bakış açısı, yaklaşım biçimi hep sorguladığım ve eksik bulduğum noktalar içeriyordu. Belki esinlendiğim asıl şey budur; Tamamlayabilme ihtiyacı. Taklit yapmadan, yapaylığa kapılmadan daha gerçekçi bir yaklaşımla çocuklarla buluşmak, fantastik bir dünya bile olsa inandırıcılığı koruyabilmek… Çünkü günümüz çocukları artık kendilerinin çocuk yerine konulmasından hoşlanmıyor. İnternet ellerinin altında ve oldukça bilgili, olgun ve farkındalıkları gelişmiş durumda.
Tiyatroya önem kazandırmak için neler yapılabilir?
Tiyatroyu bedava sunmamak… Bir meslek, geliştirici ve iyileştirici bir güç olarak kabullenmek, harcanan emeğe saygı duyarak saygınlığını arttırmak… Herkesin yapabileceği bir alan anlayışından geri adım atabilmek… Bunlar için bilgi gerekir. Bir şeyi hafife alan insan o şeyi tam olarak bilmeyen insandır. Lakin “Bilmemek değil, öğrenmemek ayıptır.” derler. Sanata bakışı ancak bilgi geliştirebilir. Çünkü bilgi algıyı geliştiren şeydir. Algı ise insanı ya yanıltır ya da…
Diziler tiyatroyu nasıl etkiler?
Bu da algıyla ilgili mesela! Yaratılan algıyla… Diziler tiyatroyu niçin etkilesin ki nasılını konuşalım! Pek çok konuda gerçekten bilgisiziz. Tiyatro en ilkel çağdan beri var. Dizi bir elektrik kesintisine bakar, tiyatroda ışık oyuncunun kendidir. Mum ışığı yüzü aydınlatsa yeter. Aydınlatmasa nefesi, sözü ve yüreği karanlığı deler. Çağın gereği dediğimiz şeyler hep bahane, hep kaçış bana göre…
Aynı zamanda Türk Kadınlar Birliği Beykoz Şube Başkanı görevini yürütüyorsunuz. Gerçekleştirdiğiniz faaliyetler hakkında kısaca bilgi verebilir misiniz?
Elbette… Kadınlar, çocuklar ve gençler için onların sosyal, ekonomik vd. koşullarının iyileştirilmesi ve geliştirilmesi için çalışmaktayız. En son gerçekleştirdiğimiz faaliyetimiz kadınların kendilerini korumalarına yönelik bir worshoptu mesela. Hakan Tekcandan tarafından gerçekleştirilen çalışmada kadınlar herhangi bir tehlike anında kendilerini nasıl koruyabileceklerine dair temel bilgiler edindiler. Gerekli ve fayda sağlayacak konularda mini konferanslar, kültür ve sanat alanında geliştirici, eğlendirici etkinlikler düzenlemekteyiz.
Gençlere bugüne ve yarına dair tavsiyeleriniz nelerdir?
Her daim kendileri olmaları… Kendi gerçekliğini kabul etmeyen yol alamaz. Ve hayatlarında bir hedef belirlemeleri… O hedefe giderken işin kolayına kaçmamaları. Bugün uygulasınlar, yarın rahat ederler.
Teşekkür ediyor, yayın hayatınızda başarılar diliyorum.