ESTETİK DİŞLERE SAHİP OLMAK İÇİN YAPILAN UYGULAMALAR ZARARLI MI?

0
7

Prof. Dr. Bora Bağış

Günümüzde estetik uygulamalar her geçen gün daha çok ilgi çekmektedir. Gerek sosyal medyadaki paylaşımların artışı, gerekse kişisel iletişimlerdeki estetik görünümün önemi insanları bu tür uygulamalara yöneltmektedir. Estetik açıdan daha iyi görünmenin kişilere kattığı öz güven hissi de kişilerin daha mutlu bireyler olmasını sağlamaktadır.

Estetiğin önemli unsurlarından biri de şüphesiz güzel bir gülümsemenin en etkili yapıtaşlarından biri olan dişlerimizdir. Diş estetiği aslında dişlerimizin doğru yerde, doğru şekilde ve doğru renkte olmasıdır. Estetik amaçlı olarak yapılacak uygulamaların doğru yapılmasının önemi çok büyüktür. Hastaların bu amaçla yapılan tedavilerdeki kararlarını etkileyen tedirginlikleri; tedavinin uzun zaman süreceği, maliyetin fazla olacağı ve çoğu zaman geri dönüşümsüz olan uygulamaların kendilerine zarar verip vermeyeceğidir. Yapılan işlemin sonucundan memnun kalınmadığında maalesef hem diş hekimleri hem de hastalar tarafından istenmeyen hayal kırıklıkları da yaşanabilmektedir. Bu nedenlerle kısa sürede tamamlanabilecek ve mevcut dişlere hiç zarar vermeyecek ya da en az madde kaybıyla gerçekleştirilebilecek işlemler ilk planda tercih edilen uygulamalar olmaktadır.

Hasta-hekim arasındaki iletişim de çok önemlidir, gerek hastanın ne istediğine karar vermesi gerekse hekimin neler yapabileceğinin karşılıklı en somut şekilde aktarımı başarının ilk adımı olacaktır. 

Tüm diş tedavilerinde ilk ve temel şart, sağlıklı diş ve dişetlerine sahip olmaktır. Aksi halde hiçbir uygulama yeterince başarılı olamayacaktır. Bu yüzden tüm estetik uygulamalardan önce ‘Sağlıklı dişetleri ve çürüksüz dişler’ biz diş hekimlerinin olmazsa olmazıdır. İlave maliyetlere ve zaman gereksinimlerine rağmen ‘estetik gülüş tasarımları’ ile yapılacak restorasyonun görüntüsünü önceden görmek ve bunun üzerinde beklentileri ve yapılabilecekleri konuşmak çok yararlı olacaktır.

Estetik gereksinmelerle yapılabilecek iki temel uygulamadan bahsetmek istiyorum:

DİŞ BEYAZLATMA (BLEACHING)

Dişlerin formu ve yeri iyi olmasına rağmen renkleri estetik beklentileri karşılamayabilir. Bu amaçla bazı kısa süreli işlemlerle diş tonunun açılması mümkündür. Diş temizliği ve beyazlatma hastalar tarafından karıştırılabilmektedir. Öncelikli olarak ağız ve diş sağlığımız için 6 ayda bir diş hekimi tarafından muayene edilmek çok önemlidir. Diş taşlarının temizlenmesi ve politür de denilen yüzeysel renklenmelerin giderilmeleri nispeten kolay ama önemli diş hekimi uygulamalarıdır. Sonrasında hekim kontrolünde ev için hazırlanan özel plaklarla veya klinikte farklı materyal ve tekniklerle beyazlatma (bleaching) yapılabilir. 

Beyazlatma prosedürü birkaç seans sürebilmekte, evde ve klinikte yapılabilecek işlemler kombine olarak da uygulanabilmektedir. Beyazlatma yapılırken bazen dişlerde hassasiyet gözlenebilmektedir ancak bu durum işlem hekim tarafından uygulandığında çoğu zaman kısa süreli ve kontrol edilebilir bir süreçtir. İkinci temel konu; dişlerin renginin belirli bir miktarda geri dönebilmesidir. Bu açıdan da tedaviden sonra diş temizliğine karşı daha özenli davranmak ve renklendirici yiyecek ve içeceklerden bir süre uzak durmak önemlidir.

LAMINATE VENEERLER (LAMINALAR)

Renk, şekil ve pozisyon bozukluğu olan dişlerde son yıllarda en popüler yaklaşımlardan biri de lamina uygulamalarıdır. Önceleri bu amaçla dişleri çoğu zaman her tarafından küçülterek dişlere kuron da denilen kaplamalar yapılmaktaydı. Oysa ki bazı durumlarda dişlerin sadece ön yüzeylerini ince bir tabaka materyal ile kaplamak estetik olarak daha iyi bir görünüme sahip olmaya yetmektedir. ‘Lamina-Laminate’ da denilen bu uygulamaların direkt ağızda hekim tarafından yapılması mümkün olduğu gibi konvansiyonel ya da dijital ölçüler ile kayıtlar alındıktan sonra laboratuvarda yapılması da mümkündür. Bu amaçla pek çok farklı estetik materyal kullanılabilmektedir. Bu konuda hekimlerin bilgilendirmesi ile konu değerlendirilip karar verilmelidir. İşlemlerden önce gülüş dizaynı üzerinde çalışılıp bir ön görüntü için bir şablon hazırlanabilir.

‘Kompozit laminalar’ da denilen estetik özellikleri daha iyi olan özel dolgu malzemeleriyle yapılan bu işlemler diş hekimleri tarafından klinikte çoğu zaman tek seansta hazırlanabilmektedir. Dişte hiçbir aşındırma yapılmadan uygulanabilmesi hastaların bu işlemi tercih etme nedenlerinden biridir. Materyalin zaman içerisinde renklenebilme riski konusuna hasta ile değerlendirilerek karar verilir. Kırılmaları durumlarında tamirleri kolaydır.

‘Porselen laminaların’ ise dişte aşındırma yapılmadan da hazırlanabildiği durumlar olsa bile, çoğu vakada dişin ön yüzünden bir miktar diş dokusu uzaklaştırmak gerekebilmektedir. Yapımında farklı tip seramikler de kullanılabilen bu restorasyonlarda estetik olarak daha iyi sonuçlar alınabilir. Kullanılan seramik materyaller renklenmeye karşı daha dirençli olabilir. 

Kırılmaları halinde tamirleri zordur ve maliyetleri kompozit laminalara göre daha yüksektir.

Her iki lamina tipinde de işlemler yüksek hassasiyet gerektirir, hekim ve teknisyenin tecrübesi birçok sorunun çözülmesinde avantaj olacaktır. Hastanın restorasyonlarını uzun süreli kullanabilmesi için rutin temizlik önerilerine uyması ve restorasyonları aşırı yüklerden koruması gerekmektedir. Bazı durumlarda koruyucu plak kullanımı da önerilebilmektedir.

Instagram: @profdrborabagis

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz