Başarılı Gayrimenkul Danışmanı Levent Soydemir, emlak sektörü hakkında merak edilenleri Mavişehir Dergisi okurları için anlattı.
Bulunduğumuz bölgede kentsel dönüşüme bakışınız nedir? Karşıyaka için konuşursak özellikle Bostanlı ve sahil yalı boyunda eski yapılar yerini yenilerine bırakmaya başladı. Bu gerçek bir kentsel dönüşüm özelliğini taşımıyor aslında. Bu sadece eski binaların yıkılıp yeniden yapılması şeklinde oluyor. Dönüşüm, depreme dayanıklı, sosyal ve yeşil alanlara sahip otoparklı modern binaların yapılması amacıyla çıkarılmıştır. Daha binlerce bina var bu şekilde zaman içinde yenilenecek. Ancak ekstra kat avantajı olmayan binaların yenilenmesi ev sahiplerine maliyet getireceği için bu değişim daha çok uzun zaman devam edecek gibi görünüyor.
İzmir’in göç aldığı haberleri piyasaya nasıl yansıyor?
Kalabalıktan kaçmak isteyen İstanbulluların tercih ettiği yerler daha çok Urla, Sığacık, Foça gibi sahiller oluyor. Bir miktarda Mavişehir bölgesinde talep yaşanıyor. Ama bu söylem İzmir’i gayrimenkulde en yüksek fiyat artışının yaşandığı il haline getirdi. Göç alma haberleriyle İzmir’de ciddi bir fiyat artışı oldu. Aslında sanıldığı gibi yüksek bir talep gelmedi, ama insanlar evlerine ciddi alıcıların geleceğini zannettiler. Enteresan fiyat ve yorumlarla karşılaştığımız gayrimenkuller var. Aşırı fiyatlı olan daireleri portföyümde bulundurmamak için bu yerlerin satış yetkisini almıyorum.satılması mümkün olmayan fiyatlardan işlem yapmak zor.
Lansman fiyatlarıyla satışa bakışınız nedir?
Eskiden müteahhitler binayı yaparken temelden birkaç daireyi satarlardı. Binayı sorunsuz tamamlamak için bu paralar elinde kapital olurdu. Bu sayede daireyi daha hesaplı alma fırsatı oluşurdu. Şimdi şirketler bunu lansman fiyatı diyerek duyurup bir an önce satışa yönelmek istiyorlar. Lokasyonun iyi olduğu yerlerde iyi fiyatlı gayrimenkul almak kazandırır. O kadar çok proje oluyor ki, inşaatlar bitmesine rağmen hala neredeyse yarısının satılmadığı yerler var. Bölgeleri ve fiyatları bu nedenle çok iyi değerlendirmek gerekiyor. İstanbul bu konuda çok sıkıntılı günler geçiriyor. Çok yapı var, talep az. Her gün televizyon reklamlarında lansman satışlarını görmek mümkün.
2018 için gayrimenkulde seyir nasıl?
Gayrimenkul vazgeçilmez ve kaybetmeyen en iyi yatırımdır. Herkesin bir ev sahibi olma hayali vardır ve olacaktır. Ekonominin çok inişli çıkışlı, faizlerin yükseldiği şu dönemde insanların kafası hep karışıyor. Şu aralar emlak fiyatları bir miktar düşme eğilimde. Aşırı fiyatlandırma satışların yavaşlamasına sebep oldu. Faizlerin yükselmeside yavaşlamaya sebeplerden birisi. Artık alım yapılabilecek bir piyasanın oluşabileceğini sanıyorum. Bu arada iyi fiyatlı evlerin de alınması için fırsatlar da var. Gayrimenkul alacak veya satacak olan kişilere destek olmak ve onların güven içerisinde işlem yapmalarını sağlamak için her türlü desteğe hazır olduğumuzu bildirmek isterim. Herkes doktorun, avukatın, eğitmenin iyisini ister, danışmanın da iyisini istiyorsanız beni arayabilirsiniz.
Saygılarımla.
LEVENT SOYDEMİR
0 532 643 62 80
Mavişehir Adres Ofis
Kurumsal bir yerde topluca sınava girdik. Herkes başarılı oldu. Ben de emlak danışmanlığı sertifikamı aldım..
Emeklilikte yapılacak en iyi iş dediler..
Önce alıcı görünümünde değişik semtlerde konuşlanmış emlak danışmanlık bürolarını dolaştım. Bu alanda çalışanları gözlemeye başladım. Tuvalet kadar bir odaya bir masa bir telefon koyup fıdık da pazarlayandan, lüks mobilyalı bürolarda sivri burunlu ayakkabılı, takım elbiseli(kravatlı) erkekten, kısa etekli cazibeli bayanlara varana kadar muhtelif danışmanlarla muhatap oldum. Hiçbirinde belirli bir standart yoktu, ama tarz muhtelifti..
Şu “Kentsel Geri Dönüş” projesine aklım ermedi hiç.. Bence adı “Yeniden Kentsel Yapılanma” olmalı. Amacı, mevcut binaları yenilemek değil; plansız gelişigüzel büyüyen şehirleri küçükmek olmalı. Örneğin 20 yıl içinde İstanbul’un nüfusunu 6 milyona indirgemek olmalı. Taksim merkezli 50-100-150 km. çapında çizilecek dairelerin uygun noktalarında her yönden yaşama kolaylıklarına sahip 50-100-150 bin nüfuslu yeni yerleşim merkezleri kurulmalı. Sanayi ve hizmet sektörüyle birlikte bu alanlar çekim alanı haline getirilmeli..
İstanbul sadece kültür şehri olmalı..
Yıkılan alanlardan kaldırılan yıkım artıkları etkinlik alanlarında, kıyılarda dolgu maddesi olarak kullanılmalı..
Türkiye’nin deprem fay hattında ve etrafında bulunan yerleşim yerlerindeki 50 yaşını geçmiş istisnasız tüm binalar mehemehal yıkılmalı; yerine 4 katı geçmeyen depreme dirençli yapılar yapılmalı..
Aksi takdirde gelecek 20 yılda İstanbul çok büyük felaketle karşı karşıya kalabilir, muhtemelen toplu mezar alanı bulmakta bile sıkıntı yaşanabilir..
Beklenen o günü yaşamamak için önerim olan “Yeniden Kentsel Yapılanma” projesini ciddiyetle ele almamız gerekir bence..
Önümüzdeki 20 yıl içinde Marmara Fay Hattında büyük bir kırılmanın olacağını bilim adamları fısıldayıp duruyor; ama ciddiye alan yok..
İstanbul’u bilinçsizce 20 milyona çıkardık. Gayri Mevla İstanbul’u kayıra!.