Siz de çikolata tüketirken korkanlardan mısınız? Eğer cevabınız evet ise Diyetisyen Batuhan Çitemel’in Mavişehir Dergisi okurlarına özel hazırladığı çikolatanın tüketimi ve faydaları ile ilgili yazısını okumanızı öneriyoruz.
Çikolatalar, hazırlanırken kullanılan kakao, şeker ve diğer eklenen katkı maddelerin miktarlarına göre farklı tat ve besin değerlerine sahiptirler. Çikolatalar temelde bitter, beyaz ve sütlü olarak üç grupta toplanırlar ve içlerinde en yoğun kakao bulunduranı bitter çikolatadır. Bir çikolatada kakao ne kadar yoğun olursa faydası da o kadar fazla olur. Çünkü kakaoda bulunan flavonoidler antioksidan özelliğe sahiptirler. Antioksidanlar, serbest radikaller olarak bilinen toksin maddelerden vücudumuzu korur. Hücrelerimizin zarar görmesini engeller ve yaşlanmayı geciktirir.
Bitter çikolata glisemik indeksi düşük olan bir besindir. Glisemik indeksi düşük olan besinler kan şekerini hızlı yükseltmeyen besinlerdir.
Ayrıca araştırmalar, kakaoda bulunan flavonoidlerin insülin duyarlılığını geliştirdiklerine ilişkin anlamlı sonuçlar vermiştir. Bir başka araştırmaya göre polifenol zengini olan bitter çikolatanın kötü kolesterolü %10 düşürdüğü görülmüştür. Başka bir bilimsel çalışmada ise 8 hafta boyunca 90 tane yaşlı ve hafıza problemleri olan kişiye farklı miktarlarda kakao flavanolleri içeren besinler verilmiş ve kakao flavanolleri en fazla verilen gruptakilerin bilişsel fonksiyonlarında en yüksek seviyede iyileşme tespit edilmiştir.
Bitter çikolata alırken içeriğinde en az %60 kakao içeren ve güvenilir markaların ürünlerini tüketmelisiniz.
Diyette tüketimi ise haftada 2-3 kez 30-60 gram kadar olursa sağlığınız için olumlu sonuçlar doğuracaktır.
Her zaman dediğim gibi diyette yasaklar yok, porsiyon kontrolü var. Afiyet olsun 🙂
Diğer faydaları ise;
Potasyum içerdiği için stresi gideriyor.
Cildin yenilenmesini sağlıyor.
Kişiye enerji veriyor.
Floridler sayesinde dişleri güçlendiriyor.
Yüksek tansiyonu düşürüyor.
Hücrelerin yenilenmesine yardımcı oluyor.
Kan şekerini düzenliyor.
Tatlı isteğini bastırıyor.