Çocuklar… En değerli varlıklarımız.Onlara gelecek en ufak bir zarar söz konusu olduğunda yaşamdaki tüm önemli şeyler önemsizleşir. Tek odağımız bu olur. Bizler bu kadar önem verirken, bazen kendimiz, bazen destek aldığımız eğitim kurumları ya da bakım sağlayan kişiler, ya birebir ya da davranışsal şiddete maruz bırakır, model olur.
Ev içinde, okul içinde şiddete tanık olmak çocukları ve çocukların geleceklerini ciddi bir biçimde etkiler. Saldırganlık ve şiddet gibi davranışlar dışarıdan öğrenilir. Çocuk şiddete maruz kaldığı zaman aynı şiddeti hatta fazlasını etrafındaki kişilere uygular. Çoğu yetişkin çocuğun şiddetten etkilenmeyeceğini ya da çocuğun yaşadıklarını unutacağını düşünür. Ancak çocuklar unutmazlar. Aile ve eğitimin içinde şiddet gören çocukların, diğer çocuklara nazaran daha yüksek düzeyde duygusal ve davranışsal sorunlarının olduğu bilinir. Şiddet ve saldırganlık, ebeveyni, öğretmeni model alarak öğrenilir. Şiddet, çocukların korku ve kaygı yaşamasına, asabi olmasına, uyku bozukluklarına, davranışsal ve gelişimsel gerilemelere, fiziksel şikayetlere, düşük benlik saygısına, kendine ve başkalarına karşı güven eksikliğine, uyum sorunlarına, ders başarısızlıklarına, dikkat eksikliğine, iletişim problemlerine, asosyal kişiliğin gelişmesine ve depresyona neden olur.
Saldırgan ve öfkeli kişiler fiziksel şiddet uygulamaya ihtiyaç duyarlar. Öfkeli kişiler aynı zamanda yüksek sesle bağırarak karşısındaki kişiyi sindirmeye çalışırlar. Böyle kişilerin iletişim ile ilgili sorunları vardır. Bu kişiler, bağırarak ve şiddet uygulayarak kendilerini ifade ederler. Özellikle kendilerinden küçük ve güçsüz kişilere karşı şiddet kullanarak karşısındakini sindirirler. Bu durum ebeveyn ile çocuk arasında sıklıkla yaşanır. Halbuki çocuklar bakıma ve korunmaya ihtiyaç duyarlar.
Çocuk ne yaparsa yapsın, ders vermek ya da disiplin öğretmek için çocuğa şiddet uygulanmamalıdır. Bu durumda çocuğun öğreneceği tek şey şiddet uygulamaktır. Çocuklar, hayatı ebeveynleriyle ve öğretmenleriyle kurdukları ilişkiden öğrenir. Şiddet olan bir evde, okulda çocuk da şiddet uygulamaya başlar ve bu onun için doğaldır. Çocukların modelleri olan yetişkinler, çocukları doğduğu andan itibaren onlara karşı sabırlı ve ilgili davranmalıdır.
Çocuklara zaman ayırın, sarılın, kucaklayın, öpün, dokunun, ona olumlu geri bildirimlerde bulunun, sevdiğinizi söyleyin. Çocuklardan kaçmayın, uzak durmayın. Söylediklerine ve düşüncelerine saygı gösterin. Ceza vermeyin. Olmasını istediğiniz kişi gibi çocuğunuza davranın. Fiziksel şiddet uygulamayın. Aşağılayıcı şekilde konuşmayın. Çocuğunuza saygı gösterin. Hata yaptığında bile onun yanında olacağınızı hissettirin. Eğer kontrolünüzü kaybedip istemediğiniz bir şeyi öfkeyle çocuğunuza söylerseniz asla özür dilemekten utanmayın. Bu şekilde çocuğunuz yetişkinlerin de hata yapabileceğini ve bunu açıklayabileceklerini görür. Olumlu davranışları pekiştirici şekilde davranın. Çocuğunuzu takdir edin. Çocuklar için ilginin iyisi kötüsü yoktur. İlgi ilgidir. Bu nedenle siz olumlu davranışı destekledikçe bu davranışlar çoğalacaktır.
Çocuklar… çok değerli varlıklarımız. Onlara sevgi dolu yaşamı sunmak yetişkinlerin sorumluluğudur.
LUGO Okul Öncesi Eğitim Kurumları Kurucusu
Canan Tiryakigil