AYŞEN TOK ile özel röportaj

Ayşen Hanım bize biraz kendinizden bahseder misiniz?
“Ben kimim’’ Ben hayat karmaşacası içerisinde son 10 yıldır bu dünyaya gelme amacını araştırıp bulan onun öncesinde ise astroloji ile sıradan ilgilenen, tüm gazete ve dergi köşelerindeki en dip notları okuyan lise mezunu sıradan biriyim. “Ben kimim’’ sorusu önemli bir sorudur. Bu konu hakkında insanlar, yani ruhunun bilincinde olup amacına hizmet eden insanlar farkındalık yaşayan bireylerdir. Biliyorsunuz Delphi tapınağında “İnsan olmak kendini bilmektir’’ yazar. Yunus’da ilave eder; İlim ilim bilmektir, ilim kendini bilmektir. 15 Mart 1972 Edremit doğumluyum. Dört yıldır Mavişehir’de Soyak B sitesinde yaşıyorum ve artık bir İzmir’liyim.

Astroloji ile yolunuz nasıl kesişti?
Erdem, ruhaniyet, kabulleniş, kader, tekamül, karma ve en sonunda tevekkül yani rıza. İnsan hayatı; her şey yolunda giderken merak etmiyor. İnsan hayatı; bir an da alt-üst olan düzenine dair geleceğe merak uyandığında sorgulamaya, araştırmaya, ayrıştırmaya çalışıyor. Bu erdemli çalışmaların içerisinde başlangıç noktamda yaşadıklarımı düşünürsem astrolog sıfatı kazanmama sebep bir çok olay var. Fakat en önemlisi kaderdir ve her birey bu yazgıya hizmet etmektedir. Bu nokta da ilk sorunuz ‘’Ben kimim’’ bende hala devam etmekte. Bu sorgulama hali hepimiz için ruhsal gelişimimiz adına son derece önemlidir. Ben de gelişimini tamamlayan fakat bilgiye doymayan, sürekli araştırıp, bilmediği konular üzerine eğitimine devam eden sıradan biriyim. İnanın bana insan astroloji sayesinde kendisini tanıyor. Fiziksel bedenini, maddesel dünyevi arzularını, vücudunu, enerji alanlarını, ruh ve duygu dünyasını, aklını, benliğini, potansiyellerini ve hizmet etmesi gereken konuları, tüm amacını idrak ediyor. Astroloji ile yolum kesiştiğinde kucağımda küçük bir kız çocuğu vardı. Ağzı ve dili olan fakat hiç konuşmayan. ‘’Bu çocuk neden konuşmuyor’’ derken bir baktım ki tam da açlığımı giderecek ve kaderi çözmeme, Rabbin dediklerini, ne demek istediklerini anlamama vesile Hint astrolojisi ile tanıştım. Sizlerin hayatında olmuyor mu? Hiç sormuyor musunuz? Hayatın gelgitlerine karşı direnmiyor musunuz? Çok çalışırken emeğiniz elinizden alınmıyor mu? Birine iyilik yaptığınızda karşılığında düşmanlık görmüyor musunuz? Gökyüzüne göre her enerjinin ekildiği ve biçildiği süreçler var. Ve bu süreçler insan hayatında depremler oluşturabiliyor. Astroloji çok eski bir ilim-bilim dalıdır. Bana kendi kendime sorduğum, çıkış aradığım tüm soruların cevaplarını Hint astrolojisi vermiştir. Sonsuz mutluluk yoktur. Sonsuz mutsuzluk  olmadığı gibi. Kader vardır ve bizler bize bahşedilen akıl ile o kaderin oyuncularıyız. Astroloji bir renk skalası gibi. Toplumsal anlamda ki etkiler transit enerjileri sayesinde doğum anında ki gökyüzü tablosu ile renkleniyor. Bazen rengarenk (beyazı bol) bazen siyah (grisi bol). Seçimlerinize külli ve cüzi irade şeklinde yazgınıza göre şekillendiriyorsunuz. Hint astrolojisi özellikle karakter analizlerinde ziyade kaderi yorumlamada kullanıldığı için kulun kendi iradesine Allah kendi kudretiyle müdahale ediyor. Külli irade kelam ilminde Allah’ın buyruğudur. Külli irade de insanın cüzi iradesi önemli rol oynar. Ben işte ilmin derinliğini sorguladıkça Hint astrolojisi bana kim olduğumu ya da olmam gerektiğini öğretti. Kendimi bana tanıttı. Astroloji yani yıldız ilmi herkesin içerisine düştüğü belirsizlikten aydınlığa ulaşmasına vesiledir. Fakat yıldızlı sema döndüğü sürece ne aydınlık sonsuzdur ne karanlık. Transitler esnasında bazı kadersel döngüler vardır ki Allah idrak yeteneğimiz bol eylesin. Herkes sormalı ‘’Ben kimim’’ Vedik yani Hint astroloji tekniği, anlatılmak istenen kutsal olanın dilidir. Tanrıyla konuşmanın yoludur. Bizler hakkında her şeyi açığa çıkaran karmaşık kodlanmış mesajlardır, kutsal şifredir. Vedik astroloji “ışığın bilimidir” ve karanlığı yok ederek cehaleti ortadan kaldırır. Vedik astroloji doğum saati, gün ve yer bilindiğinde bulunan noktanın (bir nokta bilindiğinde diğer tüm noktalar bilinir) matematiksel ifadesidir Yaşam yollarımıza akseden kozmik ışınları, bireysel Karmamız ile birlikte gösterir. Vedik astroloji bireyin yaşamında sırayla açılacak olan bu kozmik etkileri ve haritadaki karmik tanrısal planı anlamaktır. Bireyin evrensel (Kozmik) bütünlük ile kendi gerçeği arasındaki ilişkiyi öğretir.

Biraz da göz bebeğiniz olan Ketu’dan bahseder misiniz?
Hint astrolojisi her ne kadar kurallar bütünü olsa da kaderi çözme üzerine dayalı ve sezgisel motivasyonu bütünleştiriyor. Hint’liler insan ömrünü 120 yıla bölmüşler ve 120 yılıda gezegen dasa evrelerine. Dasa sistemleri son derece önemlidir. Kadersel olaylar bu dasa evrelerinde başımıza gelir. Her birey doğduğu anda gökyüzünde Ay’ın bulunduğu takımyıldızının yönetici gezegeni etkisinde dünyaya merhaba der. Bazı hayatlar doğum anında ki Ay yerleşimi mahiyetinde zordur. Bazıları ise masal gibi. Dünyevi değerler içerisinde yaşarken ben deselerdi ki; Madde aleminden uzaklaşıp, manevi aleme geçiş yapacak ve yolunuza buradan devam edeceksiniz. Asla inanmazdım çünkü ben paraya yön veren bir iş kadınıydım. İçerisinden geçmek de olduğum 2010 yılında başlayan Ketu dasadır sebep astrolog olmama. Ketu 7 yıllık zaman dilimidir. Ketu rahmani bir enerjidir ve benim ona, onun da bana hizmet edebilmesi için kendimi maddi alemden soyutlayıp, insanlara yardım ederek manevi zenginlik kazanmam gerekliydi. Bu noktaya ulaşıp, çözünceye kadar Ketu’nun çok zararını gördüm. Bir tarihten sonra Ketu’yu yönetmeyi ben öğrendim. Cehennem ateşiyle kavrulurken, görmedim gül kokulu cennetleri, mavi düşlerde, yeşil baharlar için yalvardım Allah’a. Kalbimle aşka meydan okudum. Sürüklendikçe yerlerde içimin en arsız duygularından, arlı bir kadın olmayı öğrendim, kuyunun dibinde.

Ketu’da okurlarınıza ne gibi bilgiler aktarıyorsunuz?
Ketu isimli kitabımın ismi her ne kadar Ketu olsa da içerisindeki bilgiler Hint astrolojisi adına Hint terminolojisinde kullanılan ana konu başlıklarıdır. İsmi ise o 7 yıllık süreci taçlandırmak içindir. Türkiye’de ne yazık ki Hint astrolojisi adına yalın bir dille yazılmış kitap, kaynak bulmak son derece zor. Sankritçe terimleri kullandığınızda yazılanlar insanlara itici geliyor. Anlamanız gerekenler anlamsızlaşıyor. Ketu anlaşılır ve sade daha çok kader olgusu içeren bir kitaptır. Her insan ana rahminden doğum anına kadar bir yıldızın tesiri altında dünyaya gelir ve diğer yıldızlardan karakteristik ve fiziksel etki alırlar. Bu konuya ısrarla değinmek istiyorum. Doğum anında hangi yıldız derece bazında baskın ise insan en çok onun etkisinde doğar. Doğum anında Rasi haritanıza en yüksek boylam değerinde yerleşen gezegen içinizdeki şeytan ve melek tasvirindedir. Doğum haritaları ve doğum saatlerini bilenler iyi bir yorumcudan danışmanlık alarak geleceklerini o bilgiler ışığında şekillendirebilirler.

Danışanlarınıza ne gibi hizmetler veriyorsunuz?
Astrologlar astrolojik işaretleri önceden okumanın, olumsuz etki yaratacağını öngördükleri şeylerden bazılarını engelleyebileceklerini ya da en azından kendilerini bunların sonuçlarına ruhsal olarak hazırlayabileceklerini savunurlar. Çünkü yıldızlar yol gösterici ve bu Kuran’ı Kerim’de de bir çok ayetle açıklanmıştır. Yıldız ilmi gerçekte derin bilgilerle birlikte bir öngörü tekniğidir. İşinin ehli bir astrolog size tüm olumsuzluk ve olumlu süreçleri dilinin döndüğünce yorumlar. Bir de mutlak yaratıcının yarattığı kader vardır ki hayat onunla şekillenir. Astrolog olan kişi psikolog değildir. Astrolog olan kişi zor zamanın ne zaman geçeceğini görebilen kişidir. Öngörü, gelecekteki olayların sanki şu anda gerçekleşiyorlarmış gibi tecrübe edilmelerini sağlayarak, ruhu duruma alıştırır, sakinleştirir ve yaşanacakları sükunet ve metanetle karşılamaya hazırlar bireyi zira Jyotich ışığa ulaştırır. Her şeyden önce ruh o bedene neden girmiştir. Tekamülü nerededir? Yürümesi gereken yol hangisidir? Hangi olumsuz özelliklerini törpülerse hayatı daha kolay hale gelir ya da hangi konular da deneyimleri ağır olacaktır? Gibi donelere çok net ulaşabiliyorum. Astrolojik öngörü, insanı bilgeliğe taşıyan meziyetlerden biri olarak görülmeli. Astroloji teknik terimlerin datası olsa da zegisel donanımınız yoksa bir yerde takılı kalıyorsunuz.

Bize kısaca Hint astrolojisinden bahseder misiniz?
Kayıtları 5000 yıl öncesine giden Hint Astrolojisi belirli bir geleneğe dayanır. Hint Astrolojisi, Veda’lar ile bağlantılıdır. Hayat, ruh dünyaya gelir gelmez, bireyin gelişiminin üzerine kurulu bir döngüdür. Hint Astrolojisi bize bu döngü içerisinde yeteneklerimizi ortaya çıkartabilmemiz, geçmişte yaşanan ve günümüze kadar süren etkileri düzeltebilmemiz, kördüğüm olduğumuz, tıkandığımız konuları, daha doğrusu geleceğimizi nasıl bir şekilde kuracağımızı bize gösteren ışık dolu aynadır. Hint, Karma astrolojisidir. Sağlık, para, gelecek, aşk hayatı ile yaşanacak gelişmeler, enerjimizin nasıl yönlendirildiği ile ilgili olarak yüzyıllar önce kullanılan, önemli teknikler ile gelecekte neler yaşanacağı konusunda bilgi sahibi olunmasını sağlar. Astrolojide buna “öngörü” denilmektedir.

2018 yılında gökyüzü olayları hayatımızı genel anlamda nasıl etkileyecek?
Bu yıl 5 tutulma gerçekleşecek. Sırası ile; 31 Ocak 2018 Türkiye saati ile 16:30 itibariyle Yengeç burcunda Aslesha Nakshatra da tam Ay Tutulması gerçekleşecek. 15 Şubat 2018 Türkiye saati ile 23:52 Kova burcunda Dhanistha Nakshatra da Güneş Tutulması gerçekleşecek. 13 Temmuz 2018 Türkiye saati ile 06:01 de İkizler burcunda Punarvasu Nakshatra da Güneş Tutulması gerçekleşecek. 27 Temmuz 2018 Türkiye saati ile 23:22 de Oğlak burcunda Srawana Nakshatra da tam Ay Tutulması gerçekleşecek. 11 Ağustos 2018 Türkiye saati ile 12:47 ile Yengeç burcunda Aslesha Nakshatra da Güneş Tutulması gerçekleşecek. Tutulmalar hem Batı hem Vedik jargonunda insanlığın gelişimi hem global hem bireysel enerjiler kapsamında oldukça önemlidir. Her tutulma zamanında enerjiyi detaylandırarak yazacağım. Fakat Ay tutulmaların etkisi 6 aylık süreçler de hissedilirken, Güneş tutulmaları tutulma derecesi ile paralel yıllar bazına yayılabilir.

Ay ya da Güneş tutulmaları hayatımızda nasıl bir rol oynar?
Kimilerinin basit olarak gördüğü bu doğa olayı, astrolojik açıdan bakıldığında her zaman yeniliklerin temeli olarak görülmüştür. Tutulmaların takip edildiği süreçte gerek kişinin yaşamında, gerekse ülkeler bazında bazı olağanüstü durumlar göze çarpar. Tarihte süregelen önemli olayların öncesi her zaman bir tutulmaya rastlamıştır. Sizce bu bir tesadüf müdür? Tutulmaların sarsıcı etkileri vardır. Bu etkiler, bizi daha da olgunlaştırmak için gerekli önemli olayları meydana getiren aracılarıdır. Aslında tutulmaları kötü nitelikli olarak adlandırmak zordur. Kötü nitelikli tabir edilen, acı verici ve zor durumları oluşturan tutulmalar bile aslında bize bir şeyler öğretmek, kazandırmak için meydana gelirler. Her zaman alınması gereken bir ders, ilerleyecek bir yol, bittiği için kendimizi kötü hissetsek de yerine gelecek yenisi ile daha iyi konuma gelmemizin mümkün olacağı bir süreç bu enerji ile açığa çıkar.

Satürn Lagna ve Ay konumlarından itibaren Sadesati, Kandaka ve Asthama Satürn yaşayan Yay-Başak-Balık-İkizler ve Boğa bireylerini etkileyecek. Yeni yıl ilerlemeye başladığında Retrolar vuku bulacak. Satürn, Jüpiter, Merkür, Mars ve Venüs derken bir bakmışsınız yılın sonuna gelmişiz. Retro enerji ile yeni bir yıla başlamamak ise olumlu anlamda kabul edilmelidir. Jüpiter erkeksi enerj iyidir retroya döndüğünde, kadın haritalarında karmik ilişkilerin, karmik hesaplaşmalarına sebebiyet verebilir. 2018 yılında bakalım kimlerin egosu şişecek? Kimler balon misali sönecek? İyiyse geçmiş yaşam deneyimleriniz, yakmadıysanız kimseciklerin canını, almadıysanız ‘’ah’’ sınavınız kolay olacaktır emin olunuz. Lagna ve Ay konumu Yengeç-Oğlak-Terazi-Koç olan bireyler kadersel dönüşüm ve değişimin rüzgarlarına direnemeyeceklerdir. Bir çok evlilik gerçekleşecekken, bir çok evlilik bitecektir. Satürn ve Ay Düğümleri yaşamda unutulmayacak derselere imza atarlar.

Bireysel anlamda kadersel yaklaşımlar ve oluşumlar içerisinde yer alabiliriz. Öncelikle Satürn Yay teması baskın bir yıla merhaba demenin hem heyecanı hem korkusu hakim üzerimizde. Yay gerginliğinde ki bu enerji ile yüzleşmeye hazırız. Satürn; yöneticisi Jüpiter olan bir evde rahat hareket eder. Enerjiler Nakshatra geçiş anları hariç zorlayıcı yönde olmayacaktır. Hep soruyorsunuz ne gibi zorluklar diye; Kader deyip tevekkül ettiğimiz oluşumlar nelerdir? Kronik rahatsızlık, evliliklerin bitmesi, işten ayrılma, kariyer kaygısı, anne-baba-çocuk-eş kaybı, hırsızlıklar, sahtekarlar, dolandırıcılar ve şahsiyetini kaybetmiş şerefsiz bilimum insan görünümlü şeytansı silüetlerin hayatınıza dahil olup ders vermesi vs…Unutamayacağınız ve mutlak suretle ders almanıza vesile olacak her olay Satürn öğretisidir. Yılın 2. yarısın son çeyreğinde ise önemli kabul edilecek T.Jüpiter’in Akrep geçişi yaşanacak. Gezegenlerin geçişleri farklı ev konularını bizlere hissettirirken yaşanılan zorlu yılların ardından inziva ve kabullenme, tevekkül yaklaşımlarını destekleyici yönde enerji ile tanıştırır bizleri…

2018 yılının Ekim ayına kadar şanslı olanlar; Başak, Terazi, Kova, İkizler eksenleri. Akrep geçişinde ise Yengeç, Akrep, Balık,Terazi Ay ve Lagna sahiplerine Jüpiter görünümü ile evren destek verecektir. Satürn enerjisi mi yoksa Jüpiter enerjisi mi baskın gelecek ve zorlukları neye göre göğüsleyecekler orası da Rasi haritalarınızda sav puanlarınızda, Dasa evrelerinizde, Tara yerleşimlerinizde gizli. Bunun içinse bireysel anlamda danışmanlık almalısınız.

Mavişehir ve İzmir'in en sevilen genel kültür, magazin ve güncel hayat dergisi.

3 Comments

    Leave a Reply

    Cevabı iptal et

    E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir