ETHEM FİLİZDAYILAR

Bu sayımızın Bir Konu Bir Konuk sayfasına işini özveriyle ve severek yapan Ethem Filizdayılar’ı konuk ettik. Sorularımızı içtenlikle yanıtlayan Ethem Filizdayılar’ı önce biraz tanıyalım.

Ethem Filizdayılar kimdir?

İzmir’in en eski semtlerinden olan Tepecik’te 1956 yılında dünyaya gelmişim. Annem ve babam da İzmirlidir. Babam Devlet memuru, annem ev hanımıydı, iki kız kardeşim var. İlk ve orta okulları da bu semtte Şehit Fazıl Bey ilk ve Vedide Baha Pars orta okullarında okudum. İzmir Atatürk Lisesinden 1973 yılında mezun olduktan sonra 1978 yılında Ege Üniversitesi İşletme Fakültesi’nden mezun oldum. Henüz lisede okurken 1972 yılında Türkiye Jokey Kulübü İzmir Hipodromunda gişe görevlisi olarak çalışmaya başladım. Atlara olan sevgim ve atlarla yakınlığım 1979 yılında başladı. Saygıyla andığım merhum Zeki Sertol hocamdı. 79/80/81 yıllarında Centilmen koşularında at bindim. 1984 yılında evlendim, iki çocuğum var. 1972 yılında gişe görevlisi olarak işe başladığım İzmir Hipodrom Müdürlüğü’nde çeşitli kademelerde görev yaptıktan sonra 1989 yılında Hipodrom Müdürlüğüne getirildim. Zevkle ve şevkle yaptığım işimden o zamanın Kulüp Yönetimindeki kişilerle görüş ayrılığına düştüğüm için görevimden istifa ederek ayrıldım.

-Şu an yaptığınız antrenörlük mesleği ve bu mesleği neden seçtiğiniz, nasıl antrenör olunduğu hakkında bilgi alabilir miyiz?

Yukarıda da söz ettiğim gibi bir hayli uzun zamandır atlarla ilgiliydim. TJK dan ayrıldıktan sonra Sayın David Franko’nun teklifi ile 2000 yılı sezonunda Bursa Hipodromunda yarış atı menajerliğine başladım. Bugün bu işte 14 yıllık, genel olarak 40 yıllık bir deneyime ulaştım. Son yıllarda Üniversitelerin Veterinerlik Fakültelerine bağlı Atçılık Yüksek Okulları açılmış ve mezunları aramıza katılmaya başlamışlardır. Ancak bu işte en önemli unsur deneyimdir. Bu nedenle at antrenörlüğü mesleğinde bir yere gelebilmek, çok daha fazla deneyimle mümkün olacaktır. Bu da sabır ve devamlılık gerektirir.

-Atlarla aranız nasıldır?

Atlarla bağ kurabilmek için tüm canlılarda olduğu gibi onlara sevgi ve saygı duymak gerekir. Böyle olduğu sürece çok küçük hediyelerle; örneğin birkaç kesme şeker, bir havuç, bir tutam otla atın sevgisini kazanabilirsiniz. Atçılık tüm dünyada hobi olarak at sevgisi ile yapılır, yarış atı ticari bir mal değildir. Atçılık yapanlar tüm dünyada saygın kişilerdir. Dünyada yarış atçılığı kâr etmek için yapılmaz, birçok yerde yılı masraf/kazanç dengesinde başa baş kapatmak büyük başarıdır. Benim ve benimle birlikte olan arkadaşlarımızın bu işe bakışı böyledir.

-Yarış atlarını diğer atlardan ayıran özellikler var mıdır varsa nelerdir?

Yarış atları sadece koşmak, daha hızlı koşmak için eğitilirler, diğer dresaj, konkur atları gibi uzun uzadıya eğitim almazlar. İngiliz atları 2 yaşında,  Arap atları 3 yaşında koşmaya başlarlar, atların doğum tarihi doğdukları yılın başı olarak kabul edilir. Bu taylar genellikle ilk koşacakları tarihten 8-9 ay önce eğitime başlarlar. Fiziksel gelişimini tamamladığına inanıldığında da koşulara katılabilirler.

-Yaptığınız işle ilgili bir gününüzü nasıl geçirdiğinizi anlatabilir misiniz?

Yarış atları koşu takvimine göre her gün idmana çıkarlar, haftada bir gün veya koşu sonrası günlerde genellikle istirahat ederler. İdman sabah çok erken saatlerde başlar.04.00- 05.00 gibi… Bizler genellikle hedeflediğimiz koşuya kadar idman programını her at için ayrı ayrı olmak üzere çok önceden yaparız ve fiziki bir engel olmadığı sürece bu programı uygularız. Bir idman günü ve bu genellikle her gün her iklim şartında böyledir. Sabah 05.00 gibi ahıra gelirim, beraber çalıştığım antrenör arkadaşlarla birlikte atların çalışmak üzere ahırdan çıkışlarını izlerim. Sonrasında ahırlar bölgesinden atlarla birlikte idman pistine geçer, atların idmanlarını önceden planladığımız şekilde yaparız. Atlar çalışma sonrası ahırlarına döner, ben de diğer koşu kaydı ve jokey bildirimi işlerini TJK bürosundan yaparım. Ahıra döndüğümde ahır veterinerimizle birlikte problemi olan atlarımızla ilgileniriz.Genel olarak saat 10.00 gibi ahırda işimiz biter ve dinlenmeye çekiliriz. Hava kararmadan 3 saat öncesi akşam gezintileri ve genel durum değerlendirmesi için tekrar ahıra gelirim. Genellikle bir günüm böyle tamamlanır. Yarışımız olduğu günlerde koşu saatine bir saat kalınca Hipodroma geçer ve koşacak atımı eyerleyip koşuyu izlerim. Ancak canlılarla uğraştığımı unutmadan 24 saat icapçı hekimler gibi hazırlıklıyımdır.

-Bu mesleği seçmek isteyenler için tavsiyeleriniz nelerdir?

Bu işte yukarıda da söz ettiğim gibi; deneyim en önemli konudur, deneyim için de sabır şarttır.

Mavişehir ve İzmir'in en sevilen genel kültür, magazin ve güncel hayat dergisi.

Leave a Reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir